"Yaşadığının farkında değildi. Bunu kendisine duyuracak bir şey gerekliydi. Parmak ucuna dikiş iğnesinin batması gibi... dirseğini hafifçe dolabın köşesine çarpmak gibi... önemsiz, ufak, sonradan kolayca unutuluveren... gene de bir şey."
Selçuk Baran