Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Özge Nur Gökçe

Reklam
Bizler biliyoruz Yüce Tanrım, ömrümüzün sonbaharı çok yakınındadır ilkbaharının, yazı ise hiç uzun değildir; bu nedenle böyle bir sabırsızlık çalkalanır kanımızda, bu nedenle büyük bir açlıkla uzanır elimiz sevdiğimizi almaya ve fani şeylere bile hemen sevinmeye; zaman geçtikçe yaşlanırken, beklemeyi nasıl öğrenelim, bir gecede ölüp giderken nasıl sabredelim, zaman sönmeyen ateşiyle peşimizdeyken nasıl yanmayalım, ölüm arkamızdan koşarken nasıl acele etmeyelim?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Bir varmış, bir yokmuş..." Bu paradoksal cümle, öykünün, hiçbir şeyin ilk göründüğü gibi olmadığı dünyalar-arasındaki- dünyada geçtiği konusunda, dinleyicinin ruhunu uyarmayı amaçlar.
"İçimizden hangimiz kendisi için iyi seçimler yapma içgüdüsünü yitiren ve bu nedenle marjinal bir hayatı ya da daha kötüsünü yaşamak zorunda kalan en az bir tane aşık kadın tanımaz? Belki de o kadın bizzat sizsiniz."
Reklam
"Kadınlar, hayatlarının kapılarını açıp onun ücra köşelerindeki katliamı incelediklerinde, çoğu zaman en önemli düş, hedef ve umutlarının azar azar öldürülmesine izin verdiklerini görürler. Orada cansız düşünceler, duygular ve arzular bulurlar; bunlar bir zamanlar hoş ve vaat edici olsa da, artık kanları çekilmiştir."
"Sorun şudur ki, ego kendini mükemmel hissetmek ister, ama bu şiddetli cennet arzusu safdillikte birleştiğinde, bizi doyuramamanın ötesinde, yok edicinin yiyeceği haline de getirir."
"Sezgiye sahip çıktığımızda, yıldızlı göğe benzeriz: Dünyaya binlerce göz aracılığıyla bakarız."
"Çocuklarını istismar eden ana babalara yalnızca "katı" denildiği; iliklerine kadar sömürülen kadınların ruhsal yaralanmalarına "sinir krizi" adı verildiği; sımsıkı korselere sokulan, sımsıkı gemlenen ve sımsıkı dizginlenen kız ve kadınların "edepli", "zarif" görüldüğü bir zamandı ve hayatın sayılı anlarında yakalarını kurtarmasını bilen diğer kadınlar ise "kötü" damgası yediler."
"Tarih boyunca Vahşi Kadın'ın ruhsal toprakları yağmalanıp yakılmış, buldozerle düzlenmiş ve başkalarını memnun etmek üzere doğal döngüleri, doğal olmayan ritimlere büründürülmüştür."
Reklam
"Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar."
"Kendi kendimi anlamaya başladığımdan beri diğer pek çok şeyi de anlıyorum; Açlıkla bir vitrini seyreden birinin bakışları beni kahreder, bir köpeğin neşeyle sıçrayışı büyüleyebilir. Bir anda herşeyi görmeye başladım, artık hiçbir şey sıradan değil benim için."
"Çünkü sadece kendi kaderlerini bir gizem olarak yaşayabilenlerin gerçek anlamda yaşadıklarına inanıyorum."
Kayıtsız kalan için başkalarının uyarılmışlığı en hoş izlencedir.
Esrarengiz psikolojik şeylerin üzerimde adeta ürkütücü bir gücü olur; ilişkileri çözmek için yanıp tutuşurum ve tuhaf insanların sadece varlıkları onları tanıma arzusunu bir tutkuya dönüştürür, bir kadının elde etme arzusundan çok da az değildir.
Reklam
Belki de iyi şeylerin doğasında vardır bu. Onlara sadece bir an için sahip olabiliyoruzdur. Yazın açan ve solan çiçekleri, sonbaharda altının tonlarına bürünen, sonra da dallarından dökülen yaprakları düşündüm. Vefat eden anne babaları. Yitip giden aşkları. Dünyada da, benim hayatımda da altın hiçbir şey kalmıyordu geriye.
Sayfa 266Kitabı okudu
Güldüm ama bu sığ, yalnız bir gülüştü. Bu, eski hayata duyulan özlem ve pişmanlıklarla dolu bir gülüştü.
"Büyükannem her zaman tarçının mutlu bir yuvanın göstergesi olduğunu söylerdi."
Hasta olduğumuzda sevdiğimiz herkes her bir kucaklaşmanın, öpücüğün ve dokunuşun sanki sonuncuymuş gibi kıymet verilmesi gerektiğini bilir.