Herkesin kendi tarihi var madem; Geçmiş senin kendini inşa etmen , kendinin farkına varman için gerekenlerdi. Şimdi (geçmiş ve geleceğin birbirini ağırladığı an) ; cebindekiler seni tecrübelerinle özgürleştirdi mi, yoksa pranga mı oldu zihninde?🌎👣🍀
Kitabı okurken elime kalemi alıp kelimesi kelimesine tek bir harf bırakmadan altlarını çizmek istedim. Kendimi onların dünyasındaymış gibi hissettim. Bayıla bayıla okuduğum bir kitap oldu.
Veronika görünüşte mutlu bir hayata sahiptir. Gençtir ve güzeldir. İstediği her şeye sahiptir. Ama ne kadar denerse denesin mutlu değildir. Kendini yapayalnız hisseder. Hayatının monotonluğundan bıkar. Yaşayabileceği her şeyi yaşadığını düşünmektedir. Geriye sadece ölmek kalmıştır...
Başarısız bir intihar girişiminin ardından, kendini bir akıl hastanesinde bulur. Üstelik aldığı haplar sonrası kalbinin hasar aldığını ve çok kısa bir ömrü kaldığını öğrenir. Zaten ölmek isteyen Veronika, bu süreçte başka dünyaların insanlarını tanırken kendi kimliğini de keşfetmeye başlar. Kendini keşfettikçe intihar girişiminde bulunmuş olmaktan nefret eder.
Veronika Ölmek İstiyor; insanın yaşadığı toplumu, seçimlerini, asıl benliğini sorgulamasını sağlıyor. Kitabın ismine bakıldığında psikolojiyi kötü etkileyebileceği düşünülebilir, ama aslında Veronika, ölüm kapısındayken, kendini, içindeki benliğini keşfediyor ve yaşama arzusuyla dolup taşıyor. Bana göre kitabın en büyük özeti de şu cümle zaten. “Ölüm bilinci bizi daha yoğun yaşamaya yöneltir.”
Nigâr Hacızade
Belaruslu gazeteci-yazar Svetlana Aleksiyeviç, savaşı, şahidin anlatma yükümlülüğünü, edebiyatını, ömrü boyunca yanı başında olan sesleri anlatıyor.
Kaybedilmiş Bir Savaş Üzerine: Svetlana Aleksiyeviç’in Nobel Edebiyat Ödülü
Nobel Edebiyat Ödülü’nün bu yılki sahibi Belaruslu yazar Svetlana Aleksiyeviç, 7 Aralık’ta ödül