Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Çoğu zaman çocukların ilk kelimeleri aileleri için çok heyecan verici olmaktadır. Çocuklar ilk kelimelerini genellikle olduğundan farklı telaffuz ederler ("su" yerine "fu, du" veya " gitti" yerine "ditti" gibi). Kulağa hoş gelen bu telaffuzlar özellikle aile ve yakın çevre tarafından ilgi görür ve çocukla iletişime geçerken çoğunlukla bu kelimeler onunla aynı şekilde telaffuz edilir. Dil gelişiminin sağlıklı olabilmesi adına aileler sırf hoşlarına gittiği için kelimeleri çocukları gibi telaffuz etmektense doğru biçimde telaffuz etmelidirler. Eğer aile, bunu bir oyun haline getirmeyi tercih edip hoşlandıkları şekilde çocukla iletişime geçmeye devam ederse okul çağında dahi çocukta bebeksi konuşma, varlığını sürdürülebilir. Bu durumda arkadaşları tarafından dışlanması, yaşıtlarıyla iletişim kuramaması gibi çocuğun özgüven gelişimini olumsuz yönde etkileyecek birçok duruma zemin hazırlayabilir."
"Erkeğe nasıl oturacağı çocuk yaşta öğretilmez de kızın bacağını kapayarak oturması gerekir" gibi gibi şeyler, bence kızların gelişiminde baskı gibi hissedilmese de, çok modern ve kızına bir birey gibi davranan aileler de bile, farkında olmadan öğretilen bütün bu öğretiler, eğitim sisteminin içine bile giren bu ufak ufak kurallar, sonunda bence bir otokontrol mekanizması kuruyor kadınlarda. Bu da önce özgüveni, sonra meslek hayatını, aşk hayatını, hayal gücünü çok etkileyen, körelten ve daraltan bir durum haline geliyor. Lütfen çocuklarımızı, yarının büyüklerini, bilinçli bir şekilde yetiştirmek için doğru ifadeleri, eylemleri kullanalım! Güçlü bir toplum, önce çocukta başlar!
Reklam
AKVARYUM!!!!
Bir laboratuvarda deney yapılıyor. İçinde bir büyük ve çokça küçük balığın olduğu kocaman bir akvaryum konuyor. Haliyle, büyük olan acıktıkça küçükleri yiyor... Daha sonra akvaryumun ortasına dikey bir cam yerleştiriliyor, böylece akvaryum ikiye ayrılıyor. Büyük balık bir tarafa, küçük balıklar da diğer tarafa yerleştiriliyor. Büyük balık cam bölmeyi geçmek ve küçük balıkları yemek için defalarca deneme yapıyor. Bu durum tam 28 saat boyunca sürüyor. 28 saatin sonunda büyük balık artık diğer tarafa geçmek için mücadele etmeyi bırakıyor. Deneyin sonunda cam bölme kaldırılıyor. O da ne!!! Büyük balık küçükleri yemek için hiçbir hamle yapmıyor. Saatler geçtiği halde onları yemediği görülüyor. Buna psikolojide "Öğrenilmiş Güçsüzlük" deniyor. İstatistiklere göre bir çocuk ergenlik yaşına gelinceye kadar ortalama 148.000 defa anne babasının, "yapma, elleme, dokunma" gibi sözlerini duyuyormuş. Böyle olunca da çocukta büyüyünce "yapamama, edememe" gibi özellikler gelişiyor ve özgüveni olmayan bireyler haline geliyor.
4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü
Sokak hayvanlarına, başta belediyeler olmak üzere herkesin sahip çıkması gerekir. Ne yazık ki birçok yerde içler acısı can dostlarımızın halleri. Onların da bizler kadar yaşam hakları var oysa hayatta, fakat o kadar çok zalim insanoğlu var ki yaşamımızda insan demeye el vermiyor yüreğim yaptıkları vicdansızlıklar karşısında. Bir canı beslemek ya
25 öğeden 21 ile 25 arasındakiler gösteriliyor.