Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü
Sokak hayvanlarına, başta belediyeler olmak üzere herkesin sahip çıkması gerekir. Ne yazık ki birçok yerde içler acısı can dostlarımızın halleri. Onların da bizler kadar yaşam hakları var oysa hayatta, fakat o kadar çok zalim insanoğlu var ki yaşamımızda insan demeye el vermiyor yüreğim yaptıkları vicdansızlıklar karşısında. Bir canı beslemek ya
AKVARYUM!!!!
Bir laboratuvarda deney yapılıyor. İçinde bir büyük ve çokça küçük balığın olduğu kocaman bir akvaryum konuyor. Haliyle, büyük olan acıktıkça küçükleri yiyor... Daha sonra akvaryumun ortasına dikey bir cam yerleştiriliyor, böylece akvaryum ikiye ayrılıyor. Büyük balık bir tarafa, küçük balıklar da diğer tarafa yerleştiriliyor. Büyük balık cam bölmeyi geçmek ve küçük balıkları yemek için defalarca deneme yapıyor. Bu durum tam 28 saat boyunca sürüyor. 28 saatin sonunda büyük balık artık diğer tarafa geçmek için mücadele etmeyi bırakıyor. Deneyin sonunda cam bölme kaldırılıyor. O da ne!!! Büyük balık küçükleri yemek için hiçbir hamle yapmıyor. Saatler geçtiği halde onları yemediği görülüyor. Buna psikolojide "Öğrenilmiş Güçsüzlük" deniyor. İstatistiklere göre bir çocuk ergenlik yaşına gelinceye kadar ortalama 148.000 defa anne babasının, "yapma, elleme, dokunma" gibi sözlerini duyuyormuş. Böyle olunca da çocukta büyüyünce "yapamama, edememe" gibi özellikler gelişiyor ve özgüveni olmayan bireyler haline geliyor.
Reklam
"Erkeğe nasıl oturacağı çocuk yaşta öğretilmez de kızın bacağını kapayarak oturması gerekir" gibi gibi şeyler, bence kızların gelişiminde baskı gibi hissedilmese de, çok modern ve kızına bir birey gibi davranan aileler de bile, farkında olmadan öğretilen bütün bu öğretiler, eğitim sisteminin içine bile giren bu ufak ufak kurallar, sonunda bence bir otokontrol mekanizması kuruyor kadınlarda. Bu da önce özgüveni, sonra meslek hayatını, aşk hayatını, hayal gücünü çok etkileyen, körelten ve daraltan bir durum haline geliyor. Lütfen çocuklarımızı, yarının büyüklerini, bilinçli bir şekilde yetiştirmek için doğru ifadeleri, eylemleri kullanalım! Güçlü bir toplum, önce çocukta başlar!
"Çoğu zaman çocukların ilk kelimeleri aileleri için çok heyecan verici olmaktadır. Çocuklar ilk kelimelerini genellikle olduğundan farklı telaffuz ederler ("su" yerine "fu, du" veya " gitti" yerine "ditti" gibi). Kulağa hoş gelen bu telaffuzlar özellikle aile ve yakın çevre tarafından ilgi görür ve çocukla iletişime geçerken çoğunlukla bu kelimeler onunla aynı şekilde telaffuz edilir. Dil gelişiminin sağlıklı olabilmesi adına aileler sırf hoşlarına gittiği için kelimeleri çocukları gibi telaffuz etmektense doğru biçimde telaffuz etmelidirler. Eğer aile, bunu bir oyun haline getirmeyi tercih edip hoşlandıkları şekilde çocukla iletişime geçmeye devam ederse okul çağında dahi çocukta bebeksi konuşma, varlığını sürdürülebilir. Bu durumda arkadaşları tarafından dışlanması, yaşıtlarıyla iletişim kuramaması gibi çocuğun özgüven gelişimini olumsuz yönde etkileyecek birçok duruma zemin hazırlayabilir."
ÇOCUKTA ÖZGÜVEN Çocuğun özgüven gelişimi doğumla birlikte başlar ve hayat boyu devam eder. Çocuğun özgüven kazanması için soyut desteklemelerin yanı sıra, somut desteklemelerde son derece önemlidir. Çocuğun koluna saat takılması kendini ve zamanını yönetmesi konusunda özgüven verir. Çocuğa maddi olarak küçük bir bütçe verilmesi çocuğun kendi ihtiyaçlarını halletmesi ve kimseye minnet etmemesi konusunda özgüven verir.
✨ Acılar içinde kıvranmak! ✨ 📌 Ne kadar doğru bilmiyorum 🤷‍♂️ Herkes kendi içinde acısını tutar. Ne kadar dışarıya iyiyim rolünü oynamaya çalışsa da kendine döndüğünde eline yüzüne bulaştırır ve kendinden kaçamaz. İnsanlar en çok etrafından önce kendini kandırmaya başlar. Ben kendimi kandırırsam veya bahanelerin arkasına çok iyi saklanırsam
Reklam
2022 OKUMA LİSTEM
1.Esrarengiz Kasaba Gizemli ve Açıklanamaz Maceralar 205 sayfa 2.Esrarengiz Kasaba Cilt 1 227 sayfa 3.Esrarengiz Kasaba Cilt 2 231 sayfa 4.Esrarengiz Kasaba Cilt 3 238 sayfa 5.Esrarengiz Kasaba Cilt 4 274 sayfa 6.Esrarengiz Kasaba Cilt 5 206 sayfa 7.Esrarengiz Kasaba Günlük 3 288 sayfa 8.Lewis Carroll-Alice (Açıklamalı Notlarıyla) 312
Çocuklara Dini Eğitimi Nasıl Vermeliyiz
DİN EĞİTİMİ hakkında belki de ilk söylenecek şey, bu kavramın değişik çevrelerce değişik anlamlarda kullanıldığıdır. Bazıları, din eğitimi denince sadece okullarda ya da Kur’ân kurslarında verilen din eğitimini anlıyor. Böyle anlayınca da, çocuğa din eğitimi on beş yaşından sonra verilsin gibi kendince önerilerde bulunabiliyor. Fakat ideal din
Aga hemen hemen ardayla aynı yaştayım ama çocukta özgüven patlaması var …
Aile ve çocuklar
Bir çocuk, anne babasından ne görürse onu yapar. Onları rol model alır. Fakat, yaş ilerledikçe bu kadere bağlı kalmamalıdır. Artık farklı bir birey olmuştur. Anne babanın da bu bireye ve onun kararlarına saygı duyması gerekir. Bilinçli ailede yetişen çocuklarda bu süreç doğal bir şekilde ve sağlıklı işler. Fakat, bilinçsiz bir ailede yetişen çocuk kendi kararlarını alamadığında, ailesinin kararlarını, istemediği halde kendi kararı gibi benimsemeye kendini zorlar. Bu durum çocukta bir iç çatışmaya sebep olur. Çocuk, özgüven eksikliği ve yetersizlik duygusu yaşar. Bu durumu ileriki yaşlarda, davranışlardaki tutarsızlık izler. Çünkü kendi benliğinde oluşturduğu bir çizgi yoktur ve her kararı öncesi ailesinin fikirlerini düşünür. Bilinçsiz bir aile o ailede doğan bir bireyin hayatını karartabilir. Bilinçli bir aile ise topluma, özgüveni yüksek, güçlü bir birey kazandırabilir. Kendi başına karar alabilen birey güçlü bireydir. Hayata talihsiz olarak başlamış olabilirsiniz, fakat bu zinciri bir yerinden kırabilirsiniz. Bu fırsat karşınıza nadiren de olsa çıkar. Ne kadar erken kırarsanız, kalan ömrünüzü o kadar özgür yaşarsınız. Çok sevdiğim bir söz var: kendi hayatınızın kalemini başkalarına vermeyin.
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.