Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çocuklara Dini Eğitimi Nasıl Vermeliyiz
DİN EĞİTİMİ hakkında belki de ilk söylenecek şey, bu kavramın değişik çevrelerce değişik anlamlarda kullanıldığıdır. Bazıları, din eğitimi denince sadece okullarda ya da Kur’ân kurslarında verilen din eğitimini anlıyor. Böyle anlayınca da, çocuğa din eğitimi on beş yaşından sonra verilsin gibi kendince önerilerde bulunabiliyor. Fakat ideal din
4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü
Sokak hayvanlarına, başta belediyeler olmak üzere herkesin sahip çıkması gerekir. Ne yazık ki birçok yerde içler acısı can dostlarımızın halleri. Onların da bizler kadar yaşam hakları var oysa hayatta, fakat o kadar çok zalim insanoğlu var ki yaşamımızda insan demeye el vermiyor yüreğim yaptıkları vicdansızlıklar karşısında. Bir canı beslemek ya
Reklam
ÇOCUKTA ÖZGÜVEN Çocuğun özgüven gelişimi doğumla birlikte başlar ve hayat boyu devam eder. Çocuğun özgüven kazanması için soyut desteklemelerin yanı sıra, somut desteklemelerde son derece önemlidir. Çocuğun koluna saat takılması kendini ve zamanını yönetmesi konusunda özgüven verir. Çocuğa maddi olarak küçük bir bütçe verilmesi çocuğun kendi ihtiyaçlarını halletmesi ve kimseye minnet etmemesi konusunda özgüven verir.
Türkiye'de din, mezhep, ideoloji, yaşam biçimi olarak nefret ettiğim hiçbir kesim yok. Dünyanın en hümanist ve geniş açılı insanıyımdır ama tek bir kesim var ki; sanırım ölene kadar, hiçbir zaman, hiçbir insani bağ kuramayacağım kendi içimde: Beyaz Türkler. O kendilerinden emin halleri, kibir dolu kalpleri, mükemmel diksiyonlarıyla sıradan insanları iğneleyen ve küçümseyen tavırları, parayla her şeyi çözebiliyor olmaları ve bunu bilmenin getirdiği özgüven, bir ailenin aylık maaşından pahalı mükemmel kokan parfümleri, çok az emek ve çabayla insanların bir ömür boyu kazanabileceğinden fazla parayı anlık kazanmaları, şarap gurmeliği gibi gereksiz yetenekleri, hep çok şık ve iyi görünmeleri, her insanın yaptığı günlük işleri(ütü, yemek, bulaşık) bile yapacak yetenekten yoksun oluşları, yarı IQ'mdaki pudra şekeri bağımlısı şımarık çocuklarının para sayesinde yurt dışında benden daha iyi üniversitelerde okumaları, insanları bir tuvalet kağıdından farksız görüşleri, göz bebeklerinde o hiç eksik olmayan küçümseyici bakış... Çocukluğumdan beri nefret duyduğum tek kesim. Allah'tan yılda bir denk gelinecek kadar az sayıdalar. Dün talihsiz bir gündü ki denk geldim ezelden beri Beyaz Türk bir ailenin yaşıtım ama mentalite olarak Max 10 yaş çocuğuna. Neyse Allah'tan isteyince insanları çok iyi aşağılayabilecek yetenekteyim de uzun süre kendine gelemeyeceği bi narsistik incinme yarattım çocukta ahahshsh
Freud
_Söz ile Sihir eskiden aynı şeydi; sözlerin sihirli güçleri vardır. _Sevgi ve sinir doğru orantılıdır. _Aşk yoktur; libido vardır. Aşık insan deIidir. _Dünün mutsuz çocukları, bugünün psikopatlarıdır. _Hiçbir önerme, kendi kendisinin kanıtı olamaz. _Sanat, çocukluk tecrübelerinin büyüklüğe
baba:
Babanın evladının kalbini kırması, genellikle aile içinde yaşanan bir problem olarak görülür. Bu durumda, baba veya ebeveynin çocuğunun duygularını inciten ya da onu hayal kırıklığına uğratan davranışları, sözleri veya tutumları vardır. Bu durum, çocukta güvensizlik, özgüven eksikliği, kaygı ve depresyon gibi duygusal problemlere neden olabilir. Çocuklar, özellikle babalarının onları ihmal etmesi, eleştirmesi veya zaman ayırmaması gibi durumlarda, sevgi ve takdir hissetmezler ve kendilerini yalnız ve değersiz hissederler. Bir baba, çocuğunun kalbini kırmadan önce, onun ne istediğini, ihtiyaçlarını ve duygularını anlamalıdır. Çocuklar, babalarının kendilerini önemli hissettirmesi, onların hayatındaki rolünü ve katkısını takdir etmeleri için olumlu güç vermesi çok önemlidir. Babalar, çocuklarına zaman ayırmalı, sorumluluklarını yerine getirirken onları desteklemeli ve onlarla iletişim kurmalıdır.
Reklam
Okulda bazı öğretmenler çocuklara eğitim verirken özgüven aşılamak yerine özgüvenini düşüyor hem ne meslek sahibi olmak istediğini soruyor hemde sen o mesleği olamazsın diyor ve aslında çocukta o ışık olsa bile bu psikoloji ile belirli bir yere gelemiyor bu çok üzücü bir durum
"Çoğu zaman çocukların ilk kelimeleri aileleri için çok heyecan verici olmaktadır. Çocuklar ilk kelimelerini genellikle olduğundan farklı telaffuz ederler ("su" yerine "fu, du" veya " gitti" yerine "ditti" gibi). Kulağa hoş gelen bu telaffuzlar özellikle aile ve yakın çevre tarafından ilgi görür ve çocukla iletişime geçerken çoğunlukla bu kelimeler onunla aynı şekilde telaffuz edilir. Dil gelişiminin sağlıklı olabilmesi adına aileler sırf hoşlarına gittiği için kelimeleri çocukları gibi telaffuz etmektense doğru biçimde telaffuz etmelidirler. Eğer aile, bunu bir oyun haline getirmeyi tercih edip hoşlandıkları şekilde çocukla iletişime geçmeye devam ederse okul çağında dahi çocukta bebeksi konuşma, varlığını sürdürülebilir. Bu durumda arkadaşları tarafından dışlanması, yaşıtlarıyla iletişim kuramaması gibi çocuğun özgüven gelişimini olumsuz yönde etkileyecek birçok duruma zemin hazırlayabilir."
AKVARYUM!!!!
Bir laboratuvarda deney yapılıyor. İçinde bir büyük ve çokça küçük balığın olduğu kocaman bir akvaryum konuyor. Haliyle, büyük olan acıktıkça küçükleri yiyor... Daha sonra akvaryumun ortasına dikey bir cam yerleştiriliyor, böylece akvaryum ikiye ayrılıyor. Büyük balık bir tarafa, küçük balıklar da diğer tarafa yerleştiriliyor. Büyük balık cam bölmeyi geçmek ve küçük balıkları yemek için defalarca deneme yapıyor. Bu durum tam 28 saat boyunca sürüyor. 28 saatin sonunda büyük balık artık diğer tarafa geçmek için mücadele etmeyi bırakıyor. Deneyin sonunda cam bölme kaldırılıyor. O da ne!!! Büyük balık küçükleri yemek için hiçbir hamle yapmıyor. Saatler geçtiği halde onları yemediği görülüyor. Buna psikolojide "Öğrenilmiş Güçsüzlük" deniyor. İstatistiklere göre bir çocuk ergenlik yaşına gelinceye kadar ortalama 148.000 defa anne babasının, "yapma, elleme, dokunma" gibi sözlerini duyuyormuş. Böyle olunca da çocukta büyüyünce "yapamama, edememe" gibi özellikler gelişiyor ve özgüveni olmayan bireyler haline geliyor.
"Erkeğe nasıl oturacağı çocuk yaşta öğretilmez de kızın bacağını kapayarak oturması gerekir" gibi gibi şeyler, bence kızların gelişiminde baskı gibi hissedilmese de, çok modern ve kızına bir birey gibi davranan aileler de bile, farkında olmadan öğretilen bütün bu öğretiler, eğitim sisteminin içine bile giren bu ufak ufak kurallar, sonunda bence bir otokontrol mekanizması kuruyor kadınlarda. Bu da önce özgüveni, sonra meslek hayatını, aşk hayatını, hayal gücünü çok etkileyen, körelten ve daraltan bir durum haline geliyor. Lütfen çocuklarımızı, yarının büyüklerini, bilinçli bir şekilde yetiştirmek için doğru ifadeleri, eylemleri kullanalım! Güçlü bir toplum, önce çocukta başlar!
Reklam
✨ Acılar içinde kıvranmak! ✨ 📌 Ne kadar doğru bilmiyorum 🤷‍♂️ Herkes kendi içinde acısını tutar. Ne kadar dışarıya iyiyim rolünü oynamaya çalışsa da kendine döndüğünde eline yüzüne bulaştırır ve kendinden kaçamaz. İnsanlar en çok etrafından önce kendini kandırmaya başlar. Ben kendimi kandırırsam veya bahanelerin arkasına çok iyi saklanırsam
2022 OKUMA LİSTEM
1.Esrarengiz Kasaba Gizemli ve Açıklanamaz Maceralar 205 sayfa 2.Esrarengiz Kasaba Cilt 1 227 sayfa 3.Esrarengiz Kasaba Cilt 2 231 sayfa 4.Esrarengiz Kasaba Cilt 3 238 sayfa 5.Esrarengiz Kasaba Cilt 4 274 sayfa 6.Esrarengiz Kasaba Cilt 5 206 sayfa 7.Esrarengiz Kasaba Günlük 3 288 sayfa 8.Lewis Carroll-Alice (Açıklamalı Notlarıyla) 312
Aga hemen hemen ardayla aynı yaştayım ama çocukta özgüven patlaması var …
Aile ve çocuklar
Bir çocuk, anne babasından ne görürse onu yapar. Onları rol model alır. Fakat, yaş ilerledikçe bu kadere bağlı kalmamalıdır. Artık farklı bir birey olmuştur. Anne babanın da bu bireye ve onun kararlarına saygı duyması gerekir. Bilinçli ailede yetişen çocuklarda bu süreç doğal bir şekilde ve sağlıklı işler. Fakat, bilinçsiz bir ailede yetişen çocuk kendi kararlarını alamadığında, ailesinin kararlarını, istemediği halde kendi kararı gibi benimsemeye kendini zorlar. Bu durum çocukta bir iç çatışmaya sebep olur. Çocuk, özgüven eksikliği ve yetersizlik duygusu yaşar. Bu durumu ileriki yaşlarda, davranışlardaki tutarsızlık izler. Çünkü kendi benliğinde oluşturduğu bir çizgi yoktur ve her kararı öncesi ailesinin fikirlerini düşünür. Bilinçsiz bir aile o ailede doğan bir bireyin hayatını karartabilir. Bilinçli bir aile ise topluma, özgüveni yüksek, güçlü bir birey kazandırabilir. Kendi başına karar alabilen birey güçlü bireydir. Hayata talihsiz olarak başlamış olabilirsiniz, fakat bu zinciri bir yerinden kırabilirsiniz. Bu fırsat karşınıza nadiren de olsa çıkar. Ne kadar erken kırarsanız, kalan ömrünüzü o kadar özgür yaşarsınız. Çok sevdiğim bir söz var: kendi hayatınızın kalemini başkalarına vermeyin.
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.