Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Eskiyi özlüyor insan, geçmişi, geçmişteki insanları, yaşanan güzel anıları. İnsanların hayatına girdiği o ilk ânı özlüyor insan, sonrasında neler yapabileceğini bilemeden hayatına aldığı o anları. Eskiyi bu yüzden sevmiyor muyuz zaten? Ne yaparsa yapsın aklı hep geçmişte bir yerlerde kalıyor insanin; bir anıya, bir fotoğrafa, birkaç cümle söze, çalan bir müziğe takılıyor aklı. Dalıyor uzaklara, hiç olmayacak yerlere ve belki de hiç ait olmadığı yerlere. Ne diyordu eskiler; "Kalp neredeyse insan oraya muteberdir" diye. Yani bizler hep ait olmadığımız yerlerdeyiz. Ya sonra? Keşkeler başlıyor 'iyi ki'ler dururken, cümleler yarım kalıyor. İç muhasebesi yapmak isterken yüreği sızlıyor, kalıyor orda kıpırdayamıyor. Belki de o an en iyi ilaç, en iyi teselli gözden düşen birkaç damla yaş... "Aslında insanın canını en çok acıtan şey; hayal kırıklıkları değil, yaşanması mümkünken yaşayamadığı mutluluklardır" diyor Dostoyevski ve ekliyor Nazim Hikmet "Eskimek ne güzel eksilmedikçe." Oysa hayatımıza giren insanlar değilmiydi bizi eksilten, yaşanması mümkünken yaşayamadığımız mutlulukları bize yaşatan? Düşmek değildir insanları üzen, elinden tutar gibi yapip itenlerdir aslında insani hayata küstüren. Gece karanlığının sonsuz düşünceleri değildir insanı uykusuz bırakan; kalbine girer gibi yapıp, senin kapını senin yüzüne çarpanlardır insanı hayata karşı bir sıfır başlatan. Demem o ki, bağ kurduğu her şeyle sınanıyor insan. Öyle yada böyle.. …
Gece, en çok seni özlüyor içim Binbir gururu yıkıp geldiğim virane halim Toz tutmuş dizlerim tutamadı bedenimi Çökmekten başka seçeneği kalmadı paslı demirlerimin Şimdi, olmaktan en korktuğum yerdeyim Sokakta yatar gibiyim Ama ya buraya aitsem?
Reklam
neden evimde böyle birşey var bilmiyorum ama seni özlüyorum, seni özlüyor olmanın yanında bu kadar geniş bir evrenin içinde seninle karşılaşmış olup, dudaklarından dökülen seni seviyorum kelimesini duymamanın verdiği azabın içinde kaybolup duruyorum!!!
mesafeler korkunç bi şey özlüyor mu unutuyor mu bilmiyorsun
İnsan eski günleri özlüyor hocamm
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Hazretleriʼnin bir geceyi özlemesi var mısrâlarında. Şöyle özlüyor: Ey dost, gönlünü aşk-ı ilâhî ile doldur, Mestâneye ekmek sözü etmekten uzak dur. Sun kevseri kansın suya hep teşne gönüller, Deryada yüzen canlı sudan başka ne ister? Doldur o aşk-ı ilâhî ile yine doldur, yine bir sun, Dursun gece ey dost, onu durdur ne olursun! Vur uykumu zincirlere vur, geçmesin anlar, Varmaz gecenin farkına varmaz uyuyanlar!..
Reklam
İnsan eskiden çok başarılı olduğu günleri özlüyor...
İnsan evini özlüyor ama evinden de sıkılıyor
Haykırış
Kargalar bağırıyor adeta bir bülbül misali Gözlerim kararıyor yıldızsız bir gökyüzü gibi Özlüyor seni gönlüm evladına hasret bir ana gibi Deniz gibi dalgalı gözyaşlarımın üzerinde yüzüyorsun başıboş bir sandal gibi Sen karanlığı mı bir nur topu gibi aydınlatan melek fazla baka kalma gözlerime mezar gibi derin gözlerin ile.
“Aynı günde dört mevsime şahit olmak gibi bir şey bu. Önce özlüyor, sonra ağlıyor, akşamları küsüyor, geceleri çok seviyorum.“ ~
Özdemir Asaf
Özdemir Asaf
Reklam
Bazen insan çocuk olmayı çok özlüyor.
Eğer beni kayıp bir ruhla görürsen, Bakışlarımın zayıf olduğunu hissediyorsan, Beni yaralı bir ruhla görürsen, beni sırılsıklam eden fırtınalarla. Eğer gülüşümü görüyorsan ama yüzen gözlerimi görmüyorsan... Eğer iki elimi de bıraktıklarını ve umutsuzca düştüğümü görürsen... Hala kendini özlüyor musun?
Oyun oynamaktan başka yapacak bir şeyimin olmadığı eski ve mutlu günlerimi özlüyor ve bir kaç dakikalığına da olsa geri dönmek istiyorum. Ama yapamıyorum, Çünkü hayat , güzel şeylerin yalnızca geçici an'lar olduğunu ısrarla hatırlatıp duruyor. Tıpkı duvardaki takvim yaprağının hâlâ yaz olduğunu anlatmaya çalışırken, pencereden sızan soğuk esintinin bunu yalanlaması gibi.. Kim bilir.. Pencereyi kapatırsam düzelir belki her şey..
Kervan Yolcusu
Kervan Yolcusu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.