Hakikat kaygısının çekilmediği bir çağda öznenin özneliğinin ya da insanın insanlığının peyderpey buharlaştığına şahit oluyoruz demektir. Hakikatsizleşmek kendisizleşmektir bu anlamda. Hakikatin asıl tecelligahı bizleriz, biz özneler! Hakikat tezahüründe bize ihtiyaç duyar. Parlarsa hakikat aramızdan parlar, aramızdan ve arayışımızdan. Özne ara-yan'dır, öznellik ara-ma'nın tam da ortamıdır. Ara-mak, hakikatin ara-lanmasına, ara-lanıp parlamasına vesiledir.
Lisan(i.dil)gönl'ün (ii.dil)lisan olduğu,ona ayna olduğu ölçüde hakikatlidir,hakikidir.Yani lisan gönül'den neşet ettiği ölçüde hakikatlidir,hakikidir.(...)Dil bir vasıta değildir yalnızca,ama esasta bir vasattır!Içinde yaşadığımız,ikamet ettiğimiz,olduğumuz,dahası olgunlaştığımız bir vasat.Dolayısıyla yaşama,kend'olma maceramızda Hak-ikatı aradığımız,arayıp araştırdığımız ve ola ki bulduğumuz bir vasat.Ama aynı zamanda da hakikiliğini hakikate vasat olmaklığından alan bir vasıta!(...)Hakikatli öznenin ideali içi(gönül)dışı(lisan)bir öznedir ki hali konuştu mu gönül lisanıyla konuşmak ve eyledi mi doğruluk ve içtenlik üzere eylemektir.
Lisan(i.dil)gönl'ün (ii.dil)lisan olduğu,ona ayna olduğu ölçüde hakikatlidir,hakikidir.Yani lisan gönül'den neşet ettiği ölçüde hakikatlidir,hakikidir.(...)Dil bir vasıta değildir yalnızca,ama esasta bir vasattır!Içinde yaşadığımız,ikamet ettiğimiz,olduğumuz,dahası olgunlaştığımız bir vasat.Dolayısıyla yaşama,kend'olma maceramızda Hak-ikatı aradığımız,arayıp araştırdığımız ve ola ki bulduğumuz bir vasat.Ama aynı zamanda da hakikiliğini hakikate vasat olmaklığından alan bir vasıta!(...)Hakikatli öznenin ideali içi(gönül)dışı(lisan)bir öznedir ki hali konuştu mu gönül lisanıyla konuşmak ve eyledi mi doğruluk ve içtenlik üzere eylemektir.