Fatih Sultan Mehmed, Hersek'in fethini tamamlayamadan ve kırk dokuz yaşındayken 3 Mayıs 1481 tarihinde beklenmedik bir şekilde öldü. Kendisini Venediklilerin zehirlettiği söylendi. İtalya'yı da fethetmek üzereydi. 1480 yılında İtalya'nın güney ucundaki Otranto'ya Gedik Ahmed Paşa komutasındaki bir donanmayla asker çıkarmıştı. İtalya’yı kuzeyden de akıncıları vasıtasıyla sıkıştırıyordu. 1481 yılında ölünce, bir zamanlar İtalyan asıllı bir Yahudi olan başhekimi Yakup (Jacopo) Paşa yeniçeriler tarafından paramparça edildi.
ben birde hayalerim bindik bi gemiye kaptansa ben yine
dalmışım o eski günlere söylenen sözlere içim acıdı yine
hangi kalbi mutlu edersin sevebilirmisin sen asıl birisin
gzlerim körelmişti benim nasıl sevdim seni yıkıpta gitin beni
sevmiyordun neden oynadın neden beni kırdın bu kalbi dağıtın
aldığın bedualarımla huzurun kalmasın uykularında
Bu kitabı okurken bazen deprosyana girdim bazende agladim hatta kufrettigim zamanlar oldu.. koca bir cinari devirmek için bir avuç serserinin hainin yani ittihat ve terakki partisi adı altında kurulan ve kuruluş vazifesi büyük devlet adamı ve siyaset dehasi ve evliya abdülhamit han ı yanlizlastirip itibarsizlastirma adıyla başlatılan sonu darbe ile biten masonik örgütün ihaneti. Paramparça edilen vatan... acilar içinde yok edilen dünya huzuru... fakirlestirilen halk.. dahası yok edilen bir ordu.. peşkeş çekilen koca topraklar..daha ne diyeyim... yazar büyük bir nezaketle anlatmış ihaneti..
İnsan, çiftçilerin en kötüsüdür dostum; bir türlü anlamaz tohumlardan. Pişmanlık tohumları ekip durur geleceğin tarlasına. Belki de yazgımız budur; gerçekleri pişman olarak öğrenmek; ama, söylesene bu yazgı ağır değil midir?
Sancılar... Yine yoklamaya başladı bedenimi yavaş yavaş. Yalnızlığın sancıları bütün bunlar. Bu düğümler onun elini gösteriyor bana. Düğüm atma konusunda ustadır çaresiz bedenlere. Bir düğüm tamamlanmadan diğeri onun üstüne yığılıyor ansızın. Bir dağın üzerinde olmak gibidir yalnızlık. Yüksekte dururken bir taraftan da ellerini ovuşturursun soğuktan.