Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Erva

Bir kedi geldi yanımıza. Bizi aramızda tel gibi gerilen sessizlikten kurtararak bir kedi imdadımıza yetişti demeliyim aslında. Evren elini uzatınca hemen sırnaştı, hop kucağına atladı. "Pakize. Bizim dükkânın kedisi ilan etti kendisini. Önce mama kabı, sonra yatak, yavaş yavaş yaptırdı yerini anneme. Sinsi sinsi girdi hayatımıza. Geldi baş köşeye kuruldu. Bir baktık kedimiz var. Sevdik ama çok." "Kediler böyle. Davet beklemiyorlar sevilmek için. Israrla talep ediyorlar." “Istemezse sevdirmiyorlar ama. Daha iyi bir yer bulunca da gidiveriyorlar." "Kedi işte."
Sayfa 158Kitabı okudu
Reklam
Birdenbire; Birdenbire; Her şey birdenbire oldu. Kız birdenbire, oğlan birdenbire; Yollar, kırlar, kediler, insanlar... Aşk birdenbire oldu, Sevinç birdenbire.
Davet
Bekliyorum Öyle bir havada gel ki, Vazgeçmek mümkün olmasın.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Neden liman diyince Hatırıma direkler gelir Ve açık deniz diyince yelken? Mart diyince kedi, Hak diyince işçi Ve neden ihtiyar değirmenci Allaha inanır düşünmeden? Ve rüzgârlı havalarda Yağmur iğri yağar?
bazı rüyalar iki kişiliktir gözle görülmezler bilirim
Reklam
Herkes kendi hikayesinde yeni Bin yıllık tekrarlarla
İnsanların hazin ve tahammül edilmez bir huyları ve âdetleri vardır, bilirsiniz: Ne kadar akıllı, ne kadar duygulu olurlarsa olsunlar ve ne kadar mühim mevkilerde bulunurlarsa bulunsunlar, birbirlerine rast geldiler mi, güya beşerî görünmemeye hepsi de ahdetmişler gibi, ve güya bir türlü aynı lisanı konuşamayacaklarını hepsi de biliyorlarmış gibi, her şeyin hiçbir ehemmiyeti olmayan en dış tabakasında kalmakla ve birbirlerine muntazaman yalnız en iptidaî, en sathî, hatta en manasız sözleri söylemekle iktifa ederler. İnsanların çoğu daima konuşurlar. Söz fırsatını hiçbir gün kaybetmezler. Fakat asıl sözleri söylemek fırsatını hiçbir gün bulamazlar.
Sayfa 126Kitabı okudu
Bir gün baksam ki gelmişsin Gülüşünde taze,serin bir rüzgâr…
Sayfa 168Kitabı okudu
Ve büyür gözlerimde güvercin güzelliğin Sonra bıkıp usanmadan sabahlara dek Biri durur kapında korkulu ürkek O duran benim.
Sayfa 146Kitabı okudu
Kendini boşuna harcamış olur insan, Dilediğine erer de sevinç duymazsa.
Sayfa 51 - Layd MacbethKitabı okudu
Reklam
Ama öyle kötü günler yaşıyoruz ki şimdi, İnsan ne yaptığını bilmeden hain oluveriyor. Neden korktuğumuzu bilmeden kuşkular içindeyiz. Azmış kudurmuş bir denizin ortasında Sağa sola boşuna yalpa vurup Olduğumuz yerde sayar gibiyiz.
Sayfa 75 - RossKitabı okudu
Mektup
Başımın üstünden yorgun bulutlar geçer Aklımdan sen geçersin.
İyi niyetle kötü davranan ama bunun farkında olmayan insanlardan oluşan bir toplumuz. Niyetimizde kötülük yok. Fakat tarihsel olarak kültürümüz denetim odaklı korku kültürü olarak geliştiği için çocuğun özünü geliştirme yerine, onun davranışlarını kontrol etmeye, denetlemeye niyet etmiş, önem vermişiz. Çocuğu geliştirip özgür bir birey olması için çabala-mak yerine kalıplayıp emir kulu yapmaya çalışmışız. İşte bu yüzden farkında olmadan çocuklarımızın canını yakıyoruz ve yakmaya da devam ediyoruz.
"Sence olağanüstü olmaz mıydı," dedi, "insanın her şeyi anlatabileceği bir kişinin olması?" Öne eğildi, fincanını bıraktı, ama kaşığıyla fincan tabağına dokunarak öne eğik kaldı. Başını kaldırıp baktı: "Yoksa, çocukça mı davranıyorum? Böyle bir şey istemek saçmalık mı? Gene de," gülümseyerek geriye yaslandı, "çocukça da olsa - ne olağanüstü olurdu - bu kimseden, bu biricik kimseden hiçbir şey saklamak zorunda olmadığını duyumsamak. Ne olağanüstü bir mutluluk olurdu bu!" diye bağırdı bir-den. Ayağa kalktı, pencerenin yanına gitti, belirsizce dışarıya baktı, sonra gene arkasına döndü. Güldü, "Tuhaf şey," dedi, pencerenin yanına gitti, belirsizce dışarıya baktı, sonra gene arkasına döndü. Güldü, "Tuhaf şey," dedi, "ben her zaman olasılığa inanmışımdır - buna karşın - gerçeğe de inanmışımdır... “Uğraşıyorum, elimden geldiğince uğraşıyorum - bir giz var, hep tek bir giz - hiçbir zaman söylenmeyen - eğlendiriyor bu beni."
Yine gülüyorsunuz... Efendim, galiba bana bir parça şair de diyeceksiniz. Evet, itiraf ederim, âşık olduktan sonra kendimde bir garip bir değişim hissediyorum. İnanır mısınız, ertesi gün deniz kıyısında sehpamı kurarak bir deniz manzarası yapmaya çalışırken o kadar mavi kullanıverdim ki bir aralık bunu fark edince hayret ettim, bütün manzaraları bir hülya mavisi içinde boğmak istemişim. Tam bu mavi bolluğunu fark ettiğim dakikadaydı ki arkamda bir gölgenin durduğunu hissettim. Başımı çevirdim, oydu..
264 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.