Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Osman Turan

Osman Turan
@parosmanturan
Öğrenci
İstanbul Aydın Üniversitesi Hukuk Fakültesi 4/4
İstanbul
44 okur puanı
Ocak 2020 tarihinde katıldı
90 syf.
·
Puan vermedi
Fiziki cezadan Psikolojik Cezaya
Giriş yapmadan incelemeye geçelim; Bir İdam Mahkûmunun son gününü bir hukuklu gözüyle incelemek mutluluk verici. Söz konusu kitabın ana teması herkesçe anlaşıldığı gibi ölüm cezasının kötülüğü. Kitap aslında geçmişe nazaran daha insancıl gelen bir idam yönteminin de aslında ne kadar acımasız bir yöntem olduğunu psikolojik açıdan ele almış. Giyotinin çözüm olmadığını, idamın baştan aşağı yanlış ve acımasız bir uygulama olduğunu objektif bir dille eleştirip karşı çıkmış. Hukukun tarihsel süreç içerisinde gelişim göstermesi de muhakkak bu tip tepkilerin eseridir. İnsan yaşamı gerek tabii hukuk, gerek pozitif hukuk açısından en temel ve en kutsal haklardan sayılmaktadır. Bu da hiçbir suret ile hiç kimsenin bu hakkı aşamayacağı ve çiğneyemeyeceği gerçeğini taşır. Günümüz hukuku müeyyidelerin temel fonksiyonunun kişiyi toplumdan veya yaşamdan koparmak olmadığını, aksine kişiyi ıslah edip tekrar topluma kazandırmakta olduğunu kabul etmektedir (bazı devletlerin uygulamaları istisnadır). Düşman ceza hukuku vb. anlayışların terk edilmesi uzun uğraşlar ve çatışmalar sonucu elde edilmiş bir galibiyettir. Yazarın kitaptaki direnişi de bu uğraşın bir emsalidir. Neticede ölümü beklerken insan bir umut ile yaşamayı hayal eder ve Yunanlıların dediği gibi umut duyguların en kötüsüdür, çünkü insanı mutsuzlukta hapseder.
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023120,1bin okunma
Reklam
240 syf.
10/10 puan verdi
Dımdım Kalesi
Hazır inceleme yazıyorum bir de Dımdım Kalesi'nden bahsedelim. Dımdım kalesi Kürt edebiyatından bir eser ve bütün dillere çevrilip, bütün uluslar tarafından okunmalı. Tarihsel geçmiş açısından son derece önemli bir kitaptır. İncelemeye geçelim; Dımdım kalesi, Kürdistan coğrafyasının işgalinin tarihi arka planını anltan, son derece açıklayıcı ve edebi yönü güçlü bir eser. Coğrafyanın özgürlük zamanlarının pahabiçilemez maddi bir zenginliğe ve bütün insanları kucaklayan manevi bir zenginliğe sahip olduğunu sarih bir şekilde anlayabiliyoruz. Halkının ve dilinin nevi şahsına münhasır, kültürünün ve özünün asimilasyon ve işgale karşı bir reddedişe sahip olduğu da aşikar. Dımdım Kalesi'nde Osmanlı ve Acem imparatorluklarının toprağı paylaşması, işgale kalkışması anlatılır. Bu kadar büyük imparatorlukların Kürt dağlarındaki çaresizliği çok güzel resmedilir. 1500'lü yıllarda asimilasyonun baş gösterdiği, fakat inkârın henüz gelişmediği, sadece boyun eğdirip işgal altına almanın amaç edindiği temel okuma diyebiliriz. Ve yine baltanın sapının ağaçtan olduğu kitaba ince ince nakşedilmiş. Son olarak bir olmayanın yok olacağı evrimsel bir gerçektir ama yok olmanın onurlusu ise tarihsel bir özgürlüktür. Sevgilerimle...
Dımdım Kalesi
Dımdım KalesiEreb Şemo · Dara Yayınları · 2019433 okunma
687 syf.
10/10 puan verdi
Rodion Romanoviç Raskolnikov
Suç ve Ceza her insanın hayatının bazı dönemlerinde tekrar okuması gereken bir kitap. Lise yıllarımda okumam ile üniversite yıllarımda okumam arasında dağlar kadar fark olduğunu öğrenmiş bulunmaktayım. Her neyse kitaba geçelim. Suç ve Ceza kanaatimce bir insanın belli bir amaç doğrultusunda yaşamasını, amaçsız bir insanın yaşamaya değer bir
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159,2bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
152 syf.
10/10 puan verdi
DAD ve ironik ve sosyolojik eleştiri dünyası.
DAD tıpkı Selahattin Demirtaş'ın diğer dört kitabı ( Devran, Seher, Leylan, Efsun) kadar akıcı ve ilgi çekici bir kitap oldu benim açımdan, kesinlikle herkesin bunu okuması ve hatta hayatının bazı dönemlerinde birer hikâyeyi tekrarlaması gerekiyor. Çünkü bu kitap insanlar var oldukça güncelliğini yitirmeyecek sonsuz gerçekleri taşıyor. Kitabın içeriğini baktığımız zaman, yer yer mizah (kahkaha attıracak derecede), çoğu bölümünde de sosyolojik bir serzenişi görebilirsiniz. Yazarımız kitapta, dünyayı sömüren kapitalizm ve dolayısıyla saran tüketim çılgınlığına çöplük gibi sert bir tokat atmış, devamında yozlaşmış toplumun sıkıştığı girdabı bir ressam edasıyla resmetmiş. Kadına tecavüz, çocuğa istismar, kadın cinayetleri gibi başlıkları hukuka güven açısından ele almış ve hukukun yetersizliğini de DAD'ta ihkak-ı hak bağlamında eleştirmiş. Uçurum ve Düriyemin Güğümleri'nde de bürokrasinin çöküşünü ve yine torpil ve kayırma ile hukukun yetersizliğini ele almış, ihkak-ı hakkın kabul edilebilirliliğini değil de hukuki eleştirisini böyle bir yöntem ile izah etmiş. Drama varan KADER'de de (Uçurum hikâyesi de bu kapsamdadır.) Leylan ve Efsun kitaplarında gördüğümüz kendine has kapıdan bizi geçirmiş ve yine şaşırtmayı başarmış diyebilriz, en azından ben şaşırdım diyebilirim. Kesinlikle okunup, kütüphaneye eklenmesi gereken bir kitap. Öneriyorum...
Dad
DadSelahattin Demirtaş · Dipnot Yayınları · 20231,715 okunma