Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Oğuz A.

Oğuz A.
@pasha96
9 okur puanı
Şubat 2020 tarihinde katıldı
126 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Toplumun en dibinde yaşayan insanların öyküsü bu. Ne zaman ne yapacağını bilmeyen çoğu zamanda bilemeyen kimsesiz, çaresiz, bir başlarına kalmış insanların, umutsuz dünyasının tablosu bu kitap. Yaşama tutunacak bir dal arayarak geçen saatleri, günleri saymayan, saysalarda bir anlamının olmadığını bilen insanların, kimseyi ilgilendirmeyen yer yer hüzünlü hikayesi bu kitap. Herşeye rağmen, başlarına ne gelirse gelsin yaşamak zorunda olduklarını hissedenlerin kitabı bu kitap. Bu kitap güzel bir “hadi be” çekmek aslında tüm olanlara. Hatta bazen de hayata. Bizde ki tanımı ile belki kaybetmiş, belki kimsesizlerin, bazılarına göre ise fakir hırsızların hikayesi Ayaktakımı Arasında. İçlerine girmeden ne olduğu anlaşılmayan insanlardan onlar. Onlarında sevgileri var onlarında aşkları var onlarında acıları var. Hepsinden önemlisi onlarında bir yaşamı var. Bizler saygı duysakda, duymasakda.
Ayaktakımı Arasında
Ayaktakımı ArasındaMaksim Gorki · İş Bankası Kültür Yayınları · 20141,991 okunma
Reklam
126 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Ayaktakımı Arasında
Ayaktakımı ArasındaMaksim Gorki
8.1/10 · 1.991 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
152 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kitap Siddhartha ve arkadaşının sürekli birlikte vakit geçirmesiyle başlıyor, -orman yürüyüşleri, meditasyonlar, tanrıya sungular- Siddhartha sürekli düşünce aleminde bir arayış içerisinde, bir öğreti bir öğretmen onu tatmin etmiyor ve bir gün pencereden baktığında ormandan geçmekte olan samanaları görüyor, "belki de aradığım buradadır" diyerek onlara katılıyor ve arkadaşı da peşinden geliyor. Burada da huzur bulamayan Siddhartha artık öğretilerin ve öğretmenlerin peşinden koşmayı bırakarak samanalardan da ayrılıyor. Bu samana denen toplulukta neler öğrendiğini sizin deneyimlemeniz için detaylandırmıyorum.
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202038bin okunma
Birini sevmeye kalkışmak, önemli bir işe girişmek gibidir, bilirsin. Enerji, kendini veriş, körlük ister. Hatta başlangıçta bir uçurumun üzerinden sıçramanın gerektiği bir an vardır. Düşünmeye kalkarsa atlayamaz insan. Bundan böyle artık bu gerekli sıçrayışı yapamayacağımı biliyorum.
Reklam
Kişioğlu hikayecilikten kurtulamaz, kendi hikayeleri ve başkalarının hikayeleri arasında yaşar. Başına gelen her şeyi hikayeler içinden görür. Hayatını sanki anlatıyormuş gibi yaşamaya çalışır. Ama ya yaşamayı, ya da anlatmayı seçmesi gerek.
Bir kimseyi nasıl belirleyebilir, onun, şu ya da bu olduğunu nasıl söyleyebilirsiniz? Bir insanın niteliklerini kim tüketebilir? Kim bir insanın güçlerinin olanaklarının hepsini tanıyabilir?
“Düşünüyorum da,” diyorum gülerek, “hepimiz şurada oturmuşuz o değerli varoluşumuzu sürdürmek için yiyip içiyoruz. Oysa, var olmaya devam etmemiz için hiçbir, hiçbir neden yok.”
Benim, varım, düşünüyorum öyleyse varım, varım çünkü düşünüyorum, peki niçin düşünüyorum? Düşünmek istemiyorum artık; var olmak istemediğimi düşündüğüm için varım, düşünüyorum çünkü.
264 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Varoluşçuluk, derin düşünce üzerine ülkemizde kitap yazan bir yazar tanımadım varsa lütfen bilgilendirebilirsiniz. Bulantı kitabına gelirsek okuyanların ya da okumak isteyenlerin bildiği gibi satre ‘nin ilk kitabı. Günlük şeklinde yazılmış. Okuyamaya değer kendimizden kesitlerle evet ne kadar haklı diyebileceğiniz, zamanla aslında herşeyden tiksinebileceğiniz bir eser. Çünkü bir noktadan sonra insan herşeyi sorgulamanın eşiğinde buluyor kendini. Karakteri benimsemem ve onun ruh halini yaşamam benim için çok zor olmadı açıkçası. O anlatırken ben de benzer duygular içinde buldum kendimi ve sorgulamalar yapmaya başladım.
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 202122,8bin okunma
Reklam
“Nihayet yan yana sıralanmış yaklaşık yüz kadar hangarın olduğu bir açıklığa geldik. Daha önce 101. Liman içinde böyle bir yer olduğunu bile bilmiyordum. Bir tanesi hariç tüm hangarların kapıları açıktı ve görebildiğim kadarıyla hepsi de oldukça büyüktü. Bir kısmının içinde daha önce görmediğim tasarımlara sahip savaş ve nakliye gemileri vardı, bir kısmı ise boştu. Burasının Birlik’in yeni gemi teknolojileri geliştiren bir bölüm olduğunu tahmin ettim.”
“Bu yüz, deliliğin ıstırabının ihanet acısı ile birleştiği bir yüzdü. Çatlamış damarlarla yol yol olmuş gri yanakları yüzünün iki yanından sarkıyordu. Mu-Visala daha önce başka gezegenlerde gördüğüm heybetli zamanlarını temsil eden hologramlardaki haline hiç benzemiyordu. Bu haliyle daha çok eski uzay destanlarının trajik ve tarihi kişiliklerinden birini andırıyordu.”
“Contra’lar düzgün sıralar halinde dizilirken aralarında bilinçleri alınan Titan bedenlerinin toplanıp yakılması için geniş boşluklar bırakıldı. Sabırsızlıkla buradan götürülmeyi bekleyen milyonlarca Titan gibi ben de bu çalışmayı ilgiyle takip ettim. İnsan yıldızlardan yıldızlara seyahat etse bile böyle bir şeye her zaman şahit olamıyordu.”
Sayfa 189Kitabı okudu
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.