Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

b

b
@patreonus
26 okur puanı
Haziran 2019 tarihinde katıldı
Eğer doyumlu ve haz dolu bir yaşam sürmek istiyorsanız, korku temelli anlaşmalarınızı feshetme cesaretini göstermeniz gerekiyor. Bireysel gücünüze sahip çıkmanız gerekiyor. Korku temelli anlaşmalar çok enerji emerek bizi tüketir, sevgi temelli anlaşmalar ise az enerjiyle çok şey yaratır. Ve daima ekstra enerjiye sahip oluruz.
Sayfa 36
Reklam
Artık bir çocuk olmadığımı biliyordum, ama bir 'yetişkin' de değildim. Çocukluğun neşe dolu kayıtsızlığı ve yetişkinliğin bilinçlendirici acısı ve hayal kırıklığı arasında asılı duruyordum. Daha önceki gibi umursamaz ve mutlu olmak istiyordum. Ama çocukluğun bittiğini biliyordum. O gün arka bahçede bir çocuk bana acı dolu bir bakış fırlattığında, geleceğimin belirsizliğini ve umutsuzluğunu görmüştüm.
Sahiden, kirli bir ırmaktır insan. Kirli bir ırmağı içine alıp da bozulmadan kalmak için, zaten bir deniz olmak gerekir.
Sayfa 7

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ama çocuklar kusura bakarlar. Kuşlar gibi. Hani taş atmıştım bir kez de küsüp kaçmıştı... Ben şimdi kaçamıyorum İnci. Ama büyünce kaçarım belki. Hani o mavi uçurtma gibi...
Sayfa 102Kitabı okudu
Aşk
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git. Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler. Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz Sanki hiç olmamıştı Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı İstanbullar Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek Ki Karakoy köprüsüne yağmur yağarken Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti Çünkü iki kişiydik Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra Sonrası iyilik güzellik.
Reklam
İnsan ve Deniz
Sen, hür adam, seveceksin denizi her zaman; Deniz aynandır senin, kendini seyredersin Bakarken, akıp giden dalgaların ardından. Sen de o kadar acı bir girdaba benzersin. Haz duyarsın sulardaki aksine dalmaktan; Gözlerinden, kollarından öpersin; ve kalbin Kendi derdini duyup avunur çoğu zaman, O azgın, o vahşi haykırışında denizin. Kendi âleminizdesinizdir ikiniz de. Kimse bilmez, ey ruh, uçurumlarını senin; Sırlarınız daima, daima içinizde; Ey deniz, nerde senin o iç hazinelerin? Ama işte gene de binlerce yıldan beri Cenkleşir durursunuz, duymadan acı, keder; Ne kadar seversiniz çırpınmayı, ölmeyi, Ey hırslarına gem vurulamayan kardeşler!
Tıpkı bir zincir gibi en zayıf halkanız kadar zayıf olduğunuz söylendi sizlere. Bu sadece yarı hakikattir. Sizler aynı zamanda en güçlü halkanız kadar güçlüsünüz. Ölçmek sizi en küçük ediminizle, okyanusun gücünü köpüklerinin zayıflığıyla değerlendirmek demektir. Sizleri başarısızlıklarınızla yargılamak, değişkenliklerinin suçunu mevsimlere yüklemek demektir. Evet, sizler okyanus gibisiniz, kıyılarınızda denizin yükselmesini beklese de karaya oturmuş gemiler, okyanus gibi siz de gelgitlerinizi hızlandıramazsınız.
İçinizin karanlığını evrene dökmek rahatlatıyorsa sizi, yüreğinizde doğan güneşi dökmek de sevindirecektir.
Acıya Dair
Eğer yüreklerinizi yaşamlarınızın gündelik mucizeleri karşısında hayretle dolu tutabilseydiniz, acınız da en az sevinciniz kadar harikulade görünürdü. Yüreğinizin mevsimlerini kabullenirdiniz, tıpkı tarlalarınızdan geçen mevsimleri her zaman kabullendiğiniz gibi. Ve hüznünüzün kışlarını dinginlikle seyrederdiniz.
Akıl ve Tutkuya Dair
Aklınız ve tutkunuz denizlere açılmiş ruhunuzun dümeni ve yelkenleridir. Yelkenleriniz ya da dümeniniz parçalanırsa, oraya buraya savrulup sürüklenmekten ya da denizin ortasında hareketsiz kalmaktan başka bir şey gelmez elinizden. Çünkü tek başına hükmeden akıl, kısıtlayıcı bir güçtür; başıboş bırakılmış tutku ise, kendisini yok edene kadar yanan alevdir. Onun için, bırakın ruhunuz aklınızı tutkunun doruklarına yüceltsin şarkı söyleyebilmesi için. Bırakın ruhunuz tutkunuzu akılla yönlendirsin, tutkunuzun her gün yeniden dirilip Anka kuşu gibi kendi küllerinden doğabilmesi için.
Reklam
Günleriniz dertsiz, geceleriniz eksiksiz ve hüzünsüz olduğu zaman değil. Tam tersine, bütün bunlar yaşamınızı kuşatmışken, çıplak ve tüm bağlardan kurtulmuş olarak hepsinin üzerine yükseldiğiniz zaman özgürsünüz gerçekten.
Hayatı çalışmak yoluyla sevmek hayatın en derin sırrına ermek demektir. Fakat eğer ıstırap çekerken, doğduğunuz güne lanet edip bedeninizin yükünü taşımayı alnınızın kara yazısı sayıyorsanız, o zaman size cevabım şudur: Yazılanı silecek olan sadece alın terinizdir.
Çocuklara dair
Onlar sizin sayenizde gelir ama sizden değildir. Sizinle birlikte olsalar da size ait değildir. Onlara sevginizi verebilirsiniz ama düşüncelerinizi değil... Zira kendi düşünceleri var onların. Onların bedenlerini barındırabilirsiniz ama ruhlarını değil... Çünkü ruhları geleceğin evinde, sizin düşlerinizde bile ziyaret edemeyeceğiniz o yerde yaşar. Onlar gibi olmaya çabalayabilirsiniz, ama onları kendinize benzetmeye çalışmayın.
Evliliğe Dair
Fakat bırakın mesafeler olsun birlikteliğinizde. Bırakın dans etsin göklerin rüzgârları aranızda. Birbirinizi sevin ama aşkı pranga eylemeyin: Bırakın ruhlarınızın kıyıları arasında dalgalanan bir deniz olsun aşk. Birbirinizin tasını doldurun ama aynı tastan içmeyin. Birbirinize ekmeğinizden verin ama aynı somundan yemeyin. Şarkı söyleyip dans edin birlikte, eğlenin, ama yalnız başınıza olun ikiniz de. Hatta aynı müzikle titreseler de ayrı duran telleri gibi lavtanın. Yüreklerinizi verin, fakat teslim etmeyin birbirinizin eline. Çünkü bir tek Hayat'ın avucuna sığar yürekleriniz. Birlikte durun ama yapışmayın birbirinize: Çünkü ayrı durur tapınağın sütunları. Hem birbirinin gölgesinde büyümez meşeyle selvi.
Bu hep böyledir, sevgi kendi derinliğini bilmez ayrılık vakti gelip çatana kadar.
101 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.