Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
Bu kitabı çocukken okumaya başlamıştım. Bulunduğum şehirden başka bir şehre gidiyordum. Daha sonra gittiğim yerde niye bu kadar çok okuyorsun gel hayata karış diye alınmıştı elimden. Kitabı orda kaybettim. Üzerinden bir sürü zaman geçti, tekrar okumaya elim gitmiyordu ama hepte gözümün önündeydi. Kitapları okumanın kendilerinin seçtiği bir zamanı olduğunu düşünüyorum. Sonunda Simyacıyı bitirmiş bulunmaktayım :)
Çok derin, çok güzel kitap. O zaman bu kadar anlam çıkarır mıydım bilmiyorum. Çok güzel cümleler okudum. İyi ki tekrar okumaya fırsat vermişim.
Daha önce 'Simyacı' eseriyle tanıştığım yazarın yine çok severek okuduğum eserlerinden biri oldu.
Dili oldukça akıcı; insan yaşamının anlamıyla ilgili farkındalık sağlayabileceğini düşündüğüm bir kitap.
Genel olarak, "Ölüm bilinci bizi daha yoğun yaşamaya yöneltir." temasını işleyen kitap başarısız bir intihar girişimi ile başlıyor.
Altını çizdiğimiz cümlelerin hayatımızda durup bakmamız gereken yerler'den olduğuna inanırım ben. Herkesin kendince altını çizeceği cümlelerin olacağı bir eser.
Keyifli okumalar:)
Kitabın arka kapağında da bahsedildiği üzere bir çoban hikayesi okuyoruz. Lakin basit bir çoban hikayesi değil. Bir yolculuk... Nasıl bir yolculuk, buna biraz da siz karar veriyorsunuz sayfalarda ilerlerken.
Kitaptaki koyun çobanı Santiago koyunlarla başlıyor yola... Santiago nasıl kendi varoluşunu, seçimlerini, vazgeçtiklerini ,düşündüklerini, yapıp ettiklerini ve kendi yolculuğu yaşıyorsa ve Kendi Kişisel Menkibesi 'nin peşinden gidiyorsa siz de okur olarak Kendi Kişisel Menkibenizin peşine düşüyorsunuz. Evren sizinle işbirliğine hazır.
( Ben zorunlu okumalarım olduğu için ara vermek durumunda kaldım bu yüzden uzun sürdü okumam.
Simyacı' yı hayatının anlamının , yaşama sebebinin peşinden koşan her birey okumalı diye düşünüyorum. Keyifli güzel bir kitap.)
192 syf.
·
Puan vermedi
Bazen aradığınız, araştırdığınız şey dibinizde olsa bile bunu görebilmeniz için uzaklaşmanız başka şeyleri de fark edip tanımanız gerekir. İşte tam olarak bu cümleyle karşılaştım gibi eseri bitirince. Esere kapılıp bende piramitlere ulaşmayı hedeflesem de sonunda beni hem şaşırttı hem de etkilemeyi başardı.
Okunmalııığğğ, bir rüyayla bir yerlere savrulunmalık bir eser.
Paulo yasanmış bir hikayeyi konu almış bu kitapta dostunun kızı olan veronika nin intihar çabalarını ve sonunda intihar etmesini ancak ölmeyip bir tımarhaneye kapatıldığını anlatmış sürükleyici bir kitap 1 hafta vaktiniz kaldığını düşünerek okuyun bu kitabı neler yapabilirsiniz veronika o 1 hafta da neler yaşadı acaba öldü mü yoksa hayatta mi tutundu hayatımı sevdi bilmek gerek bilmeniz için de okumak :) keyifli okumalar
Sürükleyici bir kitap kısa ama bir o kadar da anlamlı. Aslında hayattaki her şeyin bizim için bir işareti olduğunu bu işaretleri vazgeçmeden takip edersek sonuca ulaşacağımızı çok güzel anlatıyor.
Veronika aslında ölmek değil yaşamak istiyor. Ve hayata ona uğrunda yaşayacak bir sebep sunması için son bir şans veriyor. Bunu kendini öldürmeye çalışarak yapması ise bu kitabı ilginç kılan en önemli unsur. Okuyun... Pişman olmayacaksınız.
Ölüm korkusu daha dolu dolu yaşam sunar insana. En basit aktivitelerin bile ne kadar önemli olduğunu, sürekli aynı şeylerin ne sonuçlar doğurduğunu, gözümüzün önündeki güzellikleri fark etmemizi anlatıyor. Ölüme yakın olan biriyle birlikte çevredekilerinde nasıl etkilediğini olumlu yönde göstermiş. Kitap mottomuz “kendin için dilediğin gibi yaşa” (bi çok kişi ağlamış bu kitapta ama benim gözlerim bile dolmadı)
KENDİNİ KEŞFEDEMEMİŞ İNSAN ÖLMEK İSTER
Bir süre önce okuduğum, incelemesini yazmaya bir türlü fırsat bulamadığım, psikoloji ve dram konulu, her karakterinin ayrı bir hikayesi bulunan, okurken asla sıkılmadığım, konusuyla, düşündürmesi ve sorgulamaya teşvik etmesiyle sürükleyen kitap Veronika Ölmek İstiyor. Evet Veronika ölmek istiyor ama neden ölmek istiyor, kitap boyunca bunun cevabını aradım durdum satırların arasında kendimce. Yer yer Veronika'nın hissettiklerinin kendi içimde saklamaya çalıştığım duygular olduğunu farkettim. Aslında herkes biraz Veronikaydı, hatta sadece Veronika değil, Eduard, Zedka ve Mariydi... İnsanların iç dünyasında var olan ve gün yüzüne çıkarmaya korktukları yanlarıydı bu karakterler. Peki tüm bu karakterlerin ortak yanı neydi ? Tabiki anlam! Karakterlerin var oluşlarını anlamlandırmak istemesi. Tek düzelikten kaçma isteği, kendin olamamak, kendini ifade edememek, sürekli tutsak hissetmek, kalıpların kuralların içerisinde olmak. Toplum tarafından kabul görülen şeylerin normal davranış sayıldığı, farklılıkların delilik olarak adlandırıldığı bir dünya içerisinde hayatta kalma çabası. Topluma rağmen kendini gerçekleştirme cesareti içerisinde bulunan bu karakterlerle alakalı çok şey yazmak isterdim ama spoiler vermek istemiyorum. Kitap ile ilgili söyleyebileceğimiz şeylerden biride kitabı not alarak okumanızı öneriyorum çünkü herkesin kendi hayatında hissetmiş olabileceği duyguları barındırıyor içinde ve bu duygulara rehber olabilecek nitelikte kelimeleri. İncelememi kitaptan şu alıntı ile bitiriyorum "İçindeki sen başkalarının biçimlendiremediği sen" bunu hiç unutmadan, içimizdeki bize kucak açmalıyız.