Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

payelll

payelll
@payelll
Sıkı Okur
Aşkı Yazıyorsam Öğreten Biri Var! Instagram https://1000kitap.com/payelll_
Yazar ve Anne
Lise
Aksaray
43 okur puanı
Ocak 2018 tarihinde katıldı
Sevmemiş, ama hiç hiç hiç sevmemiş, Sevilmemişler... Marlin Monronun gözleri Íşte o kadar Duru bir denize benziyordu der miyim Bir alaca şafağa, Seher vaktinde çiçeklere, Aydınlık bir akar suya benziyordu Der miyim, Kederden çıldıyordu, Utançtan kahroluyordu Der miyim Marlin Monronun gözleri İşte o kadar İşte o kadar İşte o kadar köpoğlu köpekler
Reklam
Sımsıcak tutuyorum bir şeyi Önüme bir adam çıkıyor Amma da kocaman gözleri var Amma da çok ağlamış Amma da çok çiçek açmış Amma da çok yüregi, Amma da çok yüregi sıcak Amma da çok yalnızlıktan geberiyor Amma da çok mavi tutuyor.
Mavi bir hançer mavisi Yeşil bir hançer mavisi Kara bir hançer yeşili Hançer yeşili balkıdı başucumda Sıcacık sıcacık bir yürek kaldı avucumda.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Evrenin cümle canlısı cansızı Çiçek açacak bir ağızdan İğne atsan yere düşmeyecek yıldızdan Sıcak dedim ama ne sıcak Bir yalım rüzgarı sarmış dört yanımı Önümde taş gibi bir karanlık Taş gibi kurşun gibi bir gece Dünya yalım yalım olmuş vay ne sıcak Toprak deniz gökyüzü yıldız tomurcukları Dokunsan çatlayacak.
Aldım getirdim bu gece Elimi aydınlık bir suya soktum Elim ışığa bulandı Elim ağaçları okşadı bu gece Bir ışık yeşili bir bıçak yeşili Bir güneş çizgisi geçti alnımdan Alnımı uzak bir yagmura dayadım Sıtmalar içinde yanıyorum Sıcak ama ne kadar da sıcak Bu gece dünyanın bütün göklerinden Belalı Işık yeşili bir yağmur yağacak Başımı göğsüme dayadım Başımı uzak bir yağmura dayadım Bu gece sabaha kadar ağladım.
Reklam
Bebegim, Sana en güzel uykuların En güzel rüyalarını verecegim. Ve en tatlı ninnileri Dudaklardan alıp, Beyaz bir tül gibi Beşiğine sereceğim.
Köy çocukları, Diz dize vererek Koyu sögüt gölgelerinde Peri masalları söyler, Peri masallar dinerdik... Sogüt dallarında Peri kanatlar asılıydı... Samanyolları’nda, Peri mezraları vardı. Hepsini görürdük Bir damla kan Ve bin damla gözyaşı Var sanırdık... Kanı alnımıza sürer, Göz yaşiyle yıkanırdık, Ekmegimizi dürer, Kan kuruyunca alnımızda Agaç matramız yanımızda, Köye dönerdik...
Ve şimdi sevinçli dallarda kuşlar Söylüyorlar bu parlak gündüzün şafak türküsünü…
Viran kalasın Çukurova Yere batsın Adana şehri Yürürler geri Bir ak bulut açar Koskocaman bir çiçekli ışık gibi açar Ötede ovanın öbür ucunda Denizin üstünde salınır
Ancak biz anlayacağız Seninle birlik Ölene dek barışın, dostluğun şıkır şıkır sevginin Türküsünü durmandan durmadan söyleyeceğiz.
Reklam
Generaller generaller Kızıl kanda kanlı eller Sizi de yeneruz bir gün Bize Türk milleti derler
Ne olurdu arayıp bulsaydın beni? Çocukken oynadığımız saklambaçlarda olduğu gibi sobe deseydin. Nereye saklanırsan saklan kokundan bulurum diye devam etseydin. Neden hâlâ yoksun, neden beni bulmuyorsun? Yoksa kokumu mu unuttun sevgilim?
Sayfa 165Kitabı okudu
Gökkuşağına benzettim seni, her rengine ayrı ayrı âşık oldum. Ne vakit gönlüme düştün ne vakit ruhum ruhuna karıştı hiç bilemedim. Sanki bu dünyaya gelme amacım sadece seni sevmekti sevgilim.
Sayfa 165Kitabı okudu
"Yanık saçlarımıza, eski elbiselerimize, adam başına düşen tek temiz eldivenimiz ve aptallık edip giydiğimiz ayağımızı inciten sıkı ayakkabılarımıza ragmen zengin genç hanimefendilerin bizden daha çok eglendiklerini hiç sanmıyorum.”
Sayfa 68
Hayır, göz kırkmak bir hanımefendiye yakışmaz. Bir terslik olursa kaşlarımı kaldırırım, her şey yolundaysa da başımı yukarı aşağı sallarım. Şimdi omuzlarını dik tut, küçük adımlar at ve biriyle tanıştırıldığında el sıkma. Bu doğru değil.
Sayfa 86
87 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.