ANZAKLI ÖMER Amerika 'ya gittiğim ilk yıllar ( 1957) lisanım pek o kadar iyi değil. Newyork'da Medical Center Hospital adlı bir hastahanede görev almıştım. Vazifem kan almak,kan vermek, serum takmak, elektrokardiyoğrafi çekmek gibi işler. Hastaya o kadar önem veriyorlar ki yeni doktorlar hemen direkt olarak hasta muayenesine, tedavisine
GÖRÜCÜ İşten eve geldiğimde oldukça yorgundum. Elbiselerimi değiştirip hemen odama çekilip uzanmak istiyordum. --Anne! Ben geldim! Mutfaktaydı. Sesimi duyunca ellerini havluya silerek yanıma geldi. Gülümsüyordu. --Hoş geldin, aslan oğlum. Hay maşallah. Seni yaradana kurban olurum ben. Şaşırmıştım. Ama hemen kendimi toparladım. Ne de olsa böyle bir
Reklam
56 syf.
·
Puan vermedi
Yaşlı olarak doğup yıllar geçtikçe gençleşen sıradışı bir adamın sıradışı bir hikayesi... Benjamin toplumun benimsediği şeklin dışında bir görünüşle dünyaya geliyor ve bu görünüşü yüzünden toplumdan bir nebze dışlanıyor. Bana göre kitabın anlatımı hiçbir duyguyu barındırmıyordu ve fazlasıyla tekdüzeydi, yazar oldu bittiye getirmiş kitabı. Tam okuduğum yerde moda gireceğim hop olay değişiyor, kitaba tutunmakta zorlandım. Yazardan bu kadar güzel bir konuyu daha derinlemesine anlatmasını ve psikolojik analizler yapmasını beklerdim. Peki bu kitapta sevdiğim şey neydi? Tabiki vermek istediği mesaj. "FARKLILIKLARIMIZ BİZİ BİZ YAPAN ŞEYLERDİR !"
Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi
Benjamin Button'ın Tuhaf HikayesiF. Scott Fitzgerald · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202021,7bin okunma
Bir gün giyerim, hele bi kalsın...
Bir aralar moda diye aldığın, bir iki kez kullandığın ve belkide yıllardır dolabında duran kıyafeti aklına getirmeni istiyorum. Reklamda, ünlünün üstünde ne güzel duruyordu değil mi? Peki ayıptır sorması ne kadar ödedin? Sence verdiğin paraya deydi mi? Peki hala dolabında niye duruyor? “Bir gün kullanırım” demeye daha ne kadar devam edeceksin? Sana bir şey söyleyeceğim ve bu sözümden sonra o yıllardır turşusunu kurduğun kıyafeti tekrar gözden geçirmek zorunda kalacaksın. O KIYAFETE İHTİYACI OLAN MİLYONLARCA İNSAN VAR. Bu sana bir şeyler hissettiriyor mu? İhtiyaç dışı tüketime dur deme zamanı.
Bay D’nin Bir Günü | Ocak Ayı Hikâye Etkinliği
Hafta içi her zaman olduğu gibi Bay D yine sabahın köründe (daha karga botunu giymeden) dijital saatin klasik müzikli alarmıyla (Mozart’ın Son Zart’ıyla) uyanıp yatağından ivedilikle kalktı. Alelacele yaptığı sağlıksız bir kahvaltı sonrası ışık hızıyla sokağa fırladı. Hava buz gibiydi. Zemheri soğukları hüküm sürmekte, dışarıda bir yerlere
Peki moda neydi?
“Her şey modası geçmiş bir melodram gibi. Acılarımız bile antikalaştı.”
Reklam
20 öğeden 21 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.