Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şinasi bu hatıralara dalarken her vagonunun penceresinde bildik bir baş gülümseyen şimendifer katarının hızla geçmesi karşısındaki hissi duyuyordu: Bu bildikler, çoğu aziz dostlar ve hep aziz dostlar, mendil sallayarak uzaklaşıyorlardı ve bir daha dönmemek üzere uzaklaşıyorlardı.
Sayfa 68
İkisi de hissettiler ki, şu birkaç günlük ayrılık içinde, münasebetlerinin tarihi büyük bir devir geçirmişti ve daha üç beş ay evvelki hatıralar bile senelerce uzak bir maziye ait gibi görünüyorlardı.
Sayfa 66
Reklam
Buralardan her gün geçtikleri için, itiyat, maziyi hatırlamalarına mani olurdu; fakat ne zamandan beri geçmedikleri bu yollara girer girmez, uzun müddet kapalı kalmış, hatıralarla dolu bir evin eşiğinden içeriye ilk adımlarını atmış gibi, ikisinde de, maziye ait intibalar bir anda uyandı.
Sayfa 65
Fakat Şinasi, ekseri zamanlar en son mecburiyet ânı gelmedikçe hiçbir münakaşayı kabul etmeyen ve muarızın hücumlarına içinden cevap vererek yalnız kendi kendine karşı hesap veren insanlardandı.
Sayfa 64
Bizim bizden daha büyük düşmanımız yoktur efendim, yoktur.
Kendi kendini aldatmak, başkalarını kanıtlamak kadar basit değildir ve insan kendi içindeki adaletten ürkmeye başlar.
Reklam
Kim bilir, kaç defa bu yollardan beraber geçtiler.
Başı hep düşünmeye cesaret edemediği şeylerle doluydu ve bir dakika sonraya bile hâkim olamayacak kadar istikbalden korkuyordu.
❝Helvacıların geçtiği saat. Her şey susar ve yalnız onların sesleri duyulur. Sakız gibi incele incele uzanan ve ta uzaklara, sokak diplerine bulaşan ezik, yapışkan sesler. Günün ışığıyla beraber çekilirler, giderler. O vakit her şey kararır, söner, her canlı şey siner.❞
Sayfa 40
❝Burada her şey, tek başına konmuş zârif bir küçük şişenin tatlı mavisi, kırmızı ipek bir püskül, siyah kadifelerin arasında gizlenmiş ampulün yumuşak ziyası, bir gümüşün parıltısı...❞
Sayfa 30
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.