“İçinizden hanginiz sabahleyin uyandığında sağlığını yerinde, bineğini akşam bıraktığı gibi görür ve o günlük geçimini de yanında bulursa bütün dünya onun olmuş gibidir.”
"Emânet" kelimesi "emin" (güven) mastarından türemiştir. Çünkü bu sıfatın varlığı, haksızlığın önlenmesini güven altına alır. Emânetin zıddı olan "hıyanet" ise "havn" mastarından türemiştir, kelime mânâsı ile "eksiklik" demektir. Çünkü sen birine herhangi bir hususta hainlik ederken, o şeyde ona bir eksiklik, bir yetersizlik gösteriyorsun demektir.
Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki;
"Hile, aldatma ve emânete hiyânet, cehennemliktir." (Bu sıfatları taşıyanlar cehenneme gireceklerdir.)