Böylece Phileas Fogg bahsi kazanmıştı.Dünya gezisini seksen günde tamamlamıştı! Peki sonra? Ne kazanmıştı onca yer dolaşmaktan? Ne kazanmıştı bu yolculuktan? Evet, güzel bir eşin dışında hiçbir şey getirmedi gerçekten - ama bu kadın, belki inanmayacaksınız, onu dünyanın en mutlu insanı kıldı! Aslında, bundan çok daha azı için bile dünya gezisine çıkmaya değmez mi?
“Bayrağı yarıya indir...” dedi. Hemen söyleneni yaptılar. Bu geminin yardım istediği anlamına geliyordu. Phileas Fogg dışında gemidekilerin tümü çok heyecanlıydılar.
“Bay Ralph, ‘dünya küçüldü...’ diye çok hoş bir şey söylediniz doğrusu. Demek şimdi üç ayda dünya turu yapılabiliyor.”
Phileas Fogg araya girdi:
“Ne münasebet! Şimdi dünya turu tam seksen günde yapılabiliyor.”
Phileas Fogg, suların bu kudurmuş hâline her zamanki gibi kılı kıpırdamadan bakıyordu.
Dedektif Fix ise bu olumsuz duruma çok seviniyordu. Hatta fırtına karşısında Rangon, bir limana sığınmak zorunda kalsa, sonsuz bir sevinç duyacaktı.
Beri yandaysa Phileas Fogg, hiçbir şeye aldırmadan kendi âleminde gidiyordu. Onun bir tek amacı vardı: Yolculuğu düşündüğü gibi bitirmek. Bunun için de yoluna devam etmekten başka düşüncesi yoktu.
"Böylece Phileas Fogg bahsi kazanmıştı. Bunun için yolcu gemisi, demiryolu, araba, yat, yük gemisi, kızak ve fil gibi ulaşım araçlarını kullanmıştı. Ve bu eksantrik beyefendi, yolculuk sırasında olağanüstü bir soğukkanlılık ve şaşmazlık örneği sergilemişti.
Peki sonra?
Ne kazanmıştı onca yer dolaşmaktan?
Hiçbir şey, mi diyeceksiniz?
Evet, güzel bir eşin dışında hiçbir şey getirmedi gerçekten- ama bu kadın, belki inanmayacaksınız, onu dünyanın en mutlu insanı kıldı!"
" Oyun, onun için bir savaş, bir güçlük karşısında mücadeleydi; ama yer değiştirmeyi gerektirmeyen, insanı yormayan, hareketsiz bir mücadele ve bu da karakterine uygundu."
Phileas Fogg, yolda "farkına varmadan" bir gün kazanmıştı - ve bu da, sırf, gezisini doğuya doğru yaptığı için olmuştu; batıya doğru gitseydi, tam tersine bir gün yitirecekti.
"Bak hele! Siz de bir yürek taşıyorsunuz ha! dedi Sir Francis Cromarty.
Ara sıra ben de duygularıma göre davranırım, diye doğrudan karşılık verdi Phileas Fogg. Vaktin varsa tabii."