Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İnsan doğası, uslamlamasını yöneten kurallardan ve bu uslamlamayı harekete geçirici tutkulardan oluşur. Her özne, özgül bir inançlar ve beklentiler kümesi olarak bu yapıdan üretilecektir. Aslında insan doğasına dair bilgi tümüyle pratiktir: Tutkuları yönetme ya da yönlendirme ile ilgili bir ahlaktır. Felsefe, kim olduğumuza değil, ne yaptığımıza ilişkin kuramdır...
Eğer arzu, doğal olarak çokluğu ve yaratımı arıyorsa, o halde, arzunun kendi kendine üretimine engel olan toplumsal oluşumların nasıl ortaya çıktığı sorunu gündeme gelir. Deleuze ve Guattari, sabit bir statüye ve metafizik bir varoluşa sahip görünümler taşıyan, belirli toplumsal düzenlemeler içinde üretilmiş içgüdü, gereksinim, istek ve çıkarı arzudan ayırt ediyor. öncekiler gerçektir, ancak, belirli bir makinesel toplumsal düzenlemenin ürünüdürler; aksine arzu, düzenlemenin kendisidir. Gereksinim ve çıkarların arzuyla bir benzerlik. taşıyacağını varsaymak için bir neden yoktur. Sonuçta, bilinç dışı arzu, çıkarlara ve bilinçli isteklere karşı hareket edecek şekilde üretilebilir. Arzunun, çokluğun ve yaratımın varoluş kazanmalarını önlemek üzere toplum içinde iş gören sayısız güç vardır; bunlar, bir potansiyelin gerçekleşmesini engellemekten daha çok başka ilişkilerin meydana gelmesi için kendilerini araya sokarak iş görürler. İçkinliği ve tutarlılığı kesintiye uğradığı zaman arzu, bir başka arzu tarafından "bastırılır,
Reklam
Sürrealist bir aşığım ben fallar gibidir hayatım.
Arzu, ne bir biyolojik itki, ne metafizik bir enerji, ne de simgesel bir yapıdır. Arzu, bir içkinlik düzlemidir.
Deleuze ve Guattari 'nin kuramsal çabasının ikinci imgesi, göçebeliktir. Artık doğru ya da yanlış düşünce yoktur, sadece düşünceler vardır. Artık nihai amaç ya da doğrultu yoktur, erk merkezlerinden uzaklaşan kaçış çizgilerinin çokluğu boyunca başıboş dolaşma vardır sadece. Yapılandırılmış düşünce ve etkinliğe özgü ağaç modellerin yerini, keşfedici bir rizom alır.
Arzu politikası, insanların kendi yararlarına olacak şekilde arzulamaya, düşünmeye ve hareket etmeye başlayabilmeleri ve kendi arzularıyla ilgilenebilmeleri için, arzu ile çıkar arasındaki ikili karşıtlığı bozmayı amaçlar.
Sayfa 20
Reklam
Hiç kimse felsefeyi, tarihsel bir gelenek içindeki eski kavramları parlatmak, korumak ya da saflaştırmak için geçmişten gelen bir armağan olarak kabul edemez. Yalnızca şimdiye karşı kullanılarak özgül bir sezgi kazandırıldığında eski kavramlar, bir kez daha yaşama dönebilirler. Kavramlar, mutlak bir yersizyurtsuzlaşma düzeyinde yinelendiklerinde var olurlar sadece ...
Sayfa 21
"Dili bir çılgınlık durumuna, bir patlama durumuna yerleştirmeye ne dersiniz?" diye kekeledi Deleuze. "Arzuyu çeşitli alanlara sokmanın tek yolu bu" (Boundas ve Olkowski, 1994: 25).
Felsefe, aralarda konuşan bir minör ya da yabancı dildir. Sözcüklerin kabuğunu kırın, şeylerin kabuğunu kırın (Deleuze, 199lb: 1 15). Arzu"nun kabuğunu kırın ...
Deleuze'ün Hume üzerine yapıtı, insan doğasında bulunan uzlaşım ile tutku arasında bir çatışkı ortaya koydu. Tutkular daha çok, aşkın fikirler gibi zihnin dışında kalırlar; bu tür yanılsamaların oluşumu kaçınılmazdır.
Reklam
Deleuze ve Guattari'nin düşüncesinin getirdiği özgürleşme, toplumsal beklentilerden kurtularak özgürleşme yerine, toplumsal ilişkilere girerek özgürleşmedir. Toplumsal ilişkilerin ge­lişmesini önleyen engel, her zaman, ilişkideki üçüncü bir şahsın ka­zancıdır: Uzlaşımlar, değerler, beklentiler, ekonomik yapılar ve politik varlıklar, gerçek ya da hayali olsun, sadece rollerini oynayan toplumsal failler için bir senaryo sağlar.
Sayfa 15 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyacak
Deleuze üretken bir yazar olarak sakin ve çekingen bir hayat yaşadı ve çoğunlukla kötü sağlık koşul­larıyla boğuşmak zorunda kaldı. Soluk borusu ameliyatı gerektiren ve oksijen tüplerine "bir köpek gibi bağla nmasına" sebep olan cid­di bir solunum hastalığıyla yıllarca boğuştu ve 1995 Kasım'ında Paris 'teki dairesi nin penceresinden kendisini aşağıya bırakarak ya­şamına son verdi.
Deleuze ve Guattari, çokluğu, yaratımı ve arzuyu toplum içinde mevcut kılmayı amaçlar.
Arzu politikası, insanların kendi yararlarına olacak şekilde arzulamaya, düşünmeye ve hareket ermeye başlaya bilmeleri ve kendi arzularıyla ilgilenebilmeleri için, arzu ile çıkar arasındaki ikili karşıtlığı bozmayı amaçlar .
Yalnızca , bir gereksinim, çıkar ya da tutku tarafından belirlenmiş özgül, pratik bir amaç için bir inan­cı oluştuştururuz (Deleuze, 1991a: 120)
66 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.