Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bir kerede ölmeyiz genellikle, parça parça ölürüz.
Erken yaşta başlamıştım okumaya, 14 yaşında, ışıkları söndürüp okuma lambasını yorganın altına gizlemek zorundaydım, çünkü babam çağdaş ve anlamsız emek ruhuna uygun olarak ertesi sabah işine dinlenmiş olarak gidebilmek için ışıkların akşam sekizde söndürülmesini talep ederdi.
Reklam
Bir savaşta düşman bertaraf edildiği anda bir denge boşluğu oluşur ve yeni bir düşman biçimlenmeye başlar. Sol'u yok edersen Sol olmaya başların. Bataklık gibidir ve pek çok büyük adam bu denge değişiminin tuzağına düşmüştür. Siyaset, savaşlar, davalar - binlerce yıldan sonra bir çuval boktan başka bir şey yok elimizde. Düşünmeyi öğrenmenin zamanı geldi.
Dayanıklılık bazen hakikatten daha önemlidir.
Sayfa 149Kitabı okudu
İnsan bir işte yıllarca çalışınca zamanı başkasına aittir. Yani, sekiz saatlik vardiyada bile günün elinden alınmıştır. Buna işe gidip gelme süresini, yemek yemeyi, uykuyu, yıkanmayı, giysi, otomobil, lastik, akü satın almayı; vergi ödemeyi, sevişmeyi, ziyaretçi ağırlamayı, hastalanmayı; kaza yapmayı, uykusuzluğu, çamaşırı, hırsızlık endişesini, iklimi ve diğer şeyleri eklersen, insanın kendine zamanı kalmaz. Ve mesai duyurusu yapıldığında bu gerekliliklerin bazılarını iptal etmek gerekir, uyku gibi, hatta sevişme gibi. Ne lan bu?
Fakat iş insanları yatıştırır, yapacak bir şey sunar onlara. Çoğunu düşünmekten alıkoyar. Erkek ya da kadın, insanlar düşünmeyi sevmezler. Onlar için iş mükemmel bir sığınaktır. Onlara ne yapacakları, nasıl yapacakları ve ne zaman yapacakları söylenir. 21 yaş üzerindeki Amerikalıların %98'i çalışıyor, yürüyen ölüler. Bedenim ve aklım bana 3 ay sonra onlardan biri olacağımı söylüyordu. Duraksadım
Sayfa 133Kitabı okudu
Reklam
Tarz tek bir zırh bile kuşanmamaktır. Tarz tek bir cephe bile açmamaktır. Tarz nihai doğallıktır. Tarz milyarlarca insanın arasında tek olabilmektir.
Sayfa 168Kitabı okudu
Yaşa, öl, gömül. Kalanlar arabalarının yağını değiştirir, pasta cila çeker, düzüşür belki. Uyur. Yumurtalarını sahanda, rafadan ya da omlet olarak söyler...
Sayfa 226Kitabı okudu
'' Dahi olup olmamaktan çok, hiçbir şeyin bir parçası olmak istemeyişim kaygılandırıyordu beni. Yurttaşlarımın hayvani dürtüleri ve enerjileri hayrete düşürüyordu beni; bir insanın bütün gün lastik değiştirmesi ya da dondurma kamyonu sürmesi ya da Meclis'e girmeye çalışması ya da bir insanın bağırsaklarını ameliyat ya da cinayet için deşmesi, benim anlayabileceğim bir şey değildi. Hala da değil. Bu yaşam sisteminden çaldığım her gün bir zaferdi benim için. Şarap içtim, parklarda uyudum ve açlık çektim. İntihar en büyük silahımdı. İntihar düşüncesi biraz huzur veriyordu bana; kafesin tamamen kapalı olmaması bana kafesin içinde kalmaya devam etmek için biraz cesaret veriyordu.''
Seni sevmek dondurucu bir havada bir çift eldiven giymek kadar kolay.
Reklam
168 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ne anlattığını ve ne anladığımı yazıyorum. "Baba, içeriğini niye yazdın?" diyenler okumasın, geri zekalılar ile uğraşamam. Garip, bir üslup ile başladığında sıkılmıştım kitaptan. "Sanırım boşuna okuyacağım." falan diyordum. Kendisinin de söylemiş olduğu ve hatta kitabın ismine de sahip olan bir argosu varmış. Muhtemelen öyle
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200991,5bin okunma
-Neden yazıyorsun? -Yazmak zorunluluk benim için. Yazmazsam hasta olur, ölürüm. Karaciğer gibi, bağırsaklar gibi bir parçam benim ve en az onlar kadar büyüleyici.
Sayfa 26 - ParantezKitabı okudu
Tek bildiğim müziğin sesine ve atın koşuşuna inandığım, gerisi dırıltı.
Sayfa 29 - ParantezKitabı okudu
Yenilgiye uğramışların tarafını tutacak tek bir kahramana ihtiyacımız var.
Sayfa 30 - ParantezKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.