Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kitaptaki Yonca

“Ben,” diye açıklamaya başladı, “insan beynini boş bir çatı katına benzetiyorum. Orayı kendi seçtiğin mobilyalarla donatmalısın. Aptal biri, bulduğu her çeşit kütüğü içeri atar ve böylece işine yarayabilecek bilgiler kalabalık yüzünden dışarıda kalır. Ya da en iyi ihtimalle bir sürü başka eşya içinde onu bulmak zorlaşır. Becerikli bir insan beyin katına ne koyacağına çok dikkat etmelidir. Sadece işini yapmasına yarayacak aletlere sahip olmalıdır ama çok iyi seçilmiş birçok alete.. ve bunlar en doğru sırada yerleştirilmiş olmalı. Odanın esnek duvarları olduğunu ve her hacme genişleyebileceğini düşünmek hatadır. Gün gelir her yeni bilgi eklemesi yüzünden önceden bildiğin bir şeyi unutursun. Bu yüzden gerekli bilgileri bir dirsekle dışarı itecek gereksiz bilgileri edinmekten kaçınmak gerek.”
Reklam
Amaçsız, dağınık araştırmacılar nadiren tam ve kesin bilgiye ulaşırlar. Hiçbir insan iyi bir sebebi olmadıkça küçük meseleler için kafasını yormaz.
“İki kişi aynı evde yaşamaya başlayacaksa birbirilerinin en kötü yanlarını bilmeleri gerekir.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hadîs-i şerîfte : " Olabilecek firsata yetiş. Yarını bekleme.  Sana Yarınki olaydan kim tekeffül edebilir?" buyrulmaktadır. . . Hafsa binti Sîrin de gençlere : "Ey gençler  cemaati! Gayret ve metanetle çalışın.  Çünkü gayret ve metanetle çalışmak , gençlik vaktindedir. " diye seslenirdi. . Başka bir hadîs-i şerîfte :" Kıyamet  gününde  en çok  hesabda kalan, sıhhatli olduğu  halde boş vakit  geçirendir. " diğer bir hadîs-i şerîfte "Boş vakit  ve sıhhat , birçok  insanların  onlarda  aldandığı büyük  nimetlerdir. " buyrulmaktadır.  Binaenaleyh, on altı  ile yirmi bir yaş arası, müdrike kuvvetinin çalışması  ve hâfize kuvvetinin değerlendirilmesi zamanıdır.  Mesela  on altı - on yedi yaşlarında  yarım saatte  bir sayfa  kitabı  ezberleyen,  yirmi iki - yirmi üç  yaşlarında  beş saate  bir sayfayı ezberleyemez. Ender insan  zabt ve ezberleme kabiliyetini otuza kadar muhafaza edebilir. . .
Sayfa 356Kitabı okudu
Reklam
“Ne yapacaksınız bay Poirot?” -Onunla konuşacağım. Bir şey saklayan birisinin en çok korktuğu şey konuşmadır. Bir konuşma insanın sırlarını ortaya verebilir. Bir Fransız düşünürün dediği gibi: İnsan konuşmayı, düşünmemek için icat etti. İnsanlar konuşurken karakterini ve sırlarını aşina ederler.
İşin kötüsü, adaletten taraf olan insanlar ekseriyetle en büyük acıları çekiyor, diğer taraftakiler de hakikatin sesine kulaklarını tıkıyorlar. Ama önümüze hangi engeller çıkarsa çıksın, vazifemiz, yaşama hakkını müdafaa etmektir.
“Yapraklar uçuşuna şer aşikar olur, çünkü kafirler rahatları ne zaman bozulsa ortalığı gürültüye verirler. Hacı Muhyiddin, dünya bu yaprakların bir emsali değil de nedir? Dünya, bir yaprak yığınından farksızdır.”
Ağlayacağın yere iyi dikkat et; çünkü ben oradayım ve hazinen de oradadır.”
Sayfa 177Kitabı okudu
..”Çünkü sevdiğimiz zaman, olduğumuzdan daha iyi olmak isteriz her zaman.”
Sayfa 169Kitabı okudu
Reklam
“Umutsuzluğa teslim olma,” dedi Simyacı alabildiğine tuhaf, yumuşak bir sesle. “Yoksa yüreğinle konuşmana engel olur.”
Sayfa 160Kitabı okudu
"Deli misiniz siz?" diye sordu delikanlı biraz uzaklaşınca. "Onu neden böyle yanıtladınız?" '"Sana hayatın çok basit bir yasasını göstermek için: Gözümüzün önünde büyük hazineler olduğu zaman asla göremeyiz onları. Peki, neden bilir misin? Çünkü insanlar hazineye inanmazlar."
Sayfa 153Kitabı okudu
En karanlık an, şafak sökmeden önceki andır.
Sayfa 151Kitabı okudu
Ve tıpkı daha önce Simyacı’nın da söylediği gibi mutluluğun, çölün küçük bir kum tanesi Yaratılış’ın bir anıdır ve evren, onu yaratmak için milyonlarca, milyonlarca yıl uğraşmıştır.”
Sayfa 150Kitabı okudu
117 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.