SOYSUZ POLONYALI (*) Nâzım Hikmet serserisine ithaf «Gizli Beyanname»yle fethedilmez gönüller, Ürüyorsun boşuna kudurmuş bir it gibi!.. Vatan bağında açar — bil ki — en güzel güller, Sâhibiyim, ben ancak, bu îmânın sâhibi!.. Piçtir sana inanan ey soysuz Polonyalı! Binmişsin çünkü bir Rus Kazağı'nın atına!.. Nasıl komünist olur, tertemiz bir Konyalı? Tüküreyim, gel senin, utanmaz suratına!.. (*) Vatan hâini Nâzım Hikmetof Yoldaş, 1935 yılında – şiir ve edebiyat meraklısı birçok yatılı okul öğrencilerine gizli beyannameler göndermek sûretiyle – komünizm propagandası yapıyordu. Ben, o vakit, İstanbul Erkek Öğretmen Okulu'nun 5. ci sınıfındaydım. Türklükle hiçbir ilgisi olmayan bu rezil ve sefil Moskof ușağı, o mahut beyannamelerden birini de bana yollamak gafletinde bulunmuştu. Bir Cumartesi günü öğleden sonra gelen ve mâlûm beylik lâkırdılarla bizi avlamaya çalışan o iğrenç paçavrayı — sınıf arkadaşlarımla berâber – tiksinerek okumuş, derhal, okul idaresine teslim etmiştik. Meğer aynı beyannameler, okulumuzdaki diğer bâzı talebelere de yollanmış... Bu hâdiseyi müteakip Emniyet mensupları tarafından okulumuzda yapılan âni bir arama neticesinde birçok komünist neşriyatı bulunmuş ve — ben håriç — birkaç talebe tevkif olunmuştu. Gayet iyi hatırlıyorum: Günümüzün tanınmış münekkit, muharrir ve bestekârlarından Rüştü Şardağ da — maalesef - mevkuflar arasındaydı. Benim geberik kızıl şair ve onun menfur ideolojisiyle mücadelem, bundan tam 33 sene evvel, işte bu manzumemle başlar.
Özet olarak söylemek lazım gelirse, Nazım Hikmet nam bu mel’unun, Türk Milleti ile ne ırki, ne dini, ne de vatani bir ilişkisi bulunmamaktadır. O Hikmet’in oğlu Nazım, kendi ırkdaşları olan Rus’ların ağzı ile Nazım Hikmetof’tur. Aslen Fransız - Yahudi - Slav (Polonyalı - Rus) karışımı, yani ne idüğü belirsiz bir yaratıktan başka bir şey değildir. Kendisini Türkiye ve Türklüğe bağlama isteyenler en azından halt etmişlerdir, ya da halt etmeye devam etmektedirler
Reklam
Sonra, mağazada ne oldu biliyor musun? Bekledim biraz. Kasiyer kadının önü boşaldığında yaklaştım yanına ve yavaşça: ‘Neden kadına hakaret ettiniz? Hiçbir suçu yoktu. Kaldı ki bir konuda hatalı bile olsa nazik davranmanız gerekir. Sizin moraliniz bozuksa bunun hıncını başkalarından alamazsınız! Onlar sizden aldıkları kötü enerjiyle evde, işte
Nazımın dedesi Konstantin Borzĕcky
Dahası benim dedemin dedelerinden birisi Polonyalıların Borze˛ cki soyundandır. Zamanında, o ve kardeşi devrimci eylemelere karıştıkları için yargılanacakları sırada, büyük büyük dedem İstanbul’a kaçmış. Yakalanan kardeşi ise Sibirya’ya sürülmüş. İşte bunu anımsayan Polonyalı yoldaşlar pasaportuma Borze˛ cki soyadını yazdılar. Gülünç bir şey, ama elden ne gelir? Herkes kendine çıkartacak bir pay buluyor... Zaten senin pasaportunda da bu soyadı yazılı.
Geri13
34 öğeden 31 ile 34 arasındakiler gösteriliyor.