Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kayıp Kehribarın Peşinde
Bilmediğim bir yerdeyiz, loş, sessiz, bizden başka hiçbir şey yok. Tatlı bir ekim rüzgarı esiyor. Oturuyoruz, hayır yürüyoruz yavaşça. Dudaklarımda tozlar, parmaklarınla siliyorsun, polenler diyorsun, portakal çiçeklerinden. Dilimle yokluyorum, gülümsüyorum. Sonra Kral çağırıyor beni, ayrılmak zorundayım diyorum. Sen gitmişsin zaten çoktan. Ben de
Eskiden sokaklarda sigara izmaritleri, portakal kabukları, kâğıt parçaları olurdu; bugünse insanlar var, yerlere serilmiş, kimin umurunda! Kapıların Dışında, Wolfgang Borchert
Reklam
-çıkmaz sokağın merakıyım -
radyoda o tını “eski çamlar bardak oldu" sobaya bir odun daha atıldı odanın soğuğu kırılsın diye soba üzerinde kurumuş portakal kabukları zihnimde çalkalanan sözcükler; ben portakal kokusu arasında günlerimi kuruturken aklımın aydınlığıyla kaynaştırdığım mürekkebim neden hâlâ ıslak?🍀 "alıntı"
Ruhu okşayan zamanınız var iken! çöp kutusuna atmayı beceremediğimiz portakal kabukları, neden? kokusunu dizginlemez ki. İbrahim KANDAMAR
Çoğaldıkça Eksilen Hayat !!! Müzik kutuları vardı eskiden… İçinde her saatbaşı çıkıp öten kuşlar bulunan guguklu saatler vardı… Arkası kuşlu aynalar vardı… Pirinç başlı karyolalar… Kanaviçeli karyola örtüleri… İşlemeli saten yorganlar… Pembe tüyden ponponlu nişanlı kız terlikleri.. Çamaşır çekmecelerinde lavanta keseleri… Bir yastıkta
Portakal kabukları koyduğumuz sobalar var bizim çocukluğumuzda. Mis gibi, buram buram Anadolu kokuyoruz! Buğdayın, mısırın çocuklarıyız, şevkat ve emekle yoğurduk hamurumuzu. S. K.
66 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.