-çıkmaz sokağın merakıyım -
radyoda o tını “eski çamlar bardak oldu" sobaya bir odun daha atıldı odanın soğuğu kırılsın diye soba üzerinde kurumuş portakal kabukları zihnimde çalkalanan sözcükler; ben portakal kokusu arasında günlerimi kuruturken aklımın aydınlığıyla kaynaştırdığım mürekkebim neden hâlâ ıslak?🍀 "alıntı"
Ruhu okşayan zamanınız var iken! çöp kutusuna atmayı beceremediğimiz portakal kabukları, neden? kokusunu dizginlemez ki. İbrahim KANDAMAR
Reklam
Çoğaldıkça Eksilen Hayat !!! Müzik kutuları vardı eskiden… İçinde her saatbaşı çıkıp öten kuşlar bulunan guguklu saatler vardı… Arkası kuşlu aynalar vardı… Pirinç başlı karyolalar… Kanaviçeli karyola örtüleri… İşlemeli saten yorganlar… Pembe tüyden ponponlu nişanlı kız terlikleri.. Çamaşır çekmecelerinde lavanta keseleri… Bir yastıkta
Portakal kabukları koyduğumuz sobalar var bizim çocukluğumuzda. Mis gibi, buram buram Anadolu kokuyoruz! Buğdayın, mısırın çocuklarıyız, şevkat ve emekle yoğurduk hamurumuzu. S. K.
sonunda sonunda anladım dilini ezberlettiğin kelimeler bana yalan söylemişler meğer sen evcilik sevmezmişsin oyuncakların olmamış hiç bisikletten düşmemiş üstelik dizlerin kanamamış annen tokat atmamış korkmamışsın altına da işememişsin hem büyük lokmaymışsın hiç yutulmamışsın (Sürekli Portakal Kabukları / Lokman Kurucu))
Portakal kokusu... Bu koku benden gizlediğin minik avuçlarından geliyordu. Mahrem bir günah gibi herkesten sakladığın defterinin arasına, özenle seçilmiş parlak kabukları yerleştirme mevsimiydi besbelli ki. Narkissos'tu ya söz konusu olan. Puduhepa
Reklam
43 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.