radyoda o tını “eski çamlar bardak oldu"
sobaya bir odun daha atıldı
odanın soğuğu kırılsın diye
soba
üzerinde kurumuş portakal kabukları zihnimde çalkalanan sözcükler;
ben portakal kokusu arasında günlerimi kuruturken
aklımın aydınlığıyla kaynaştırdığım mürekkebim neden hâlâ ıslak?🍀
"alıntı"
Portakal kabukları koyduğumuz sobalar var bizim çocukluğumuzda. Mis gibi, buram buram Anadolu kokuyoruz!
Buğdayın, mısırın çocuklarıyız, şevkat ve emekle yoğurduk hamurumuzu.
S. K.
sonunda
sonunda anladım
dilini ezberlettiğin kelimeler
bana yalan söylemişler
meğer sen
evcilik sevmezmişsin
oyuncakların olmamış hiç
bisikletten düşmemiş üstelik
dizlerin kanamamış
annen tokat atmamış
korkmamışsın
altına da işememişsin hem
büyük lokmaymışsın
hiç yutulmamışsın
(Sürekli Portakal Kabukları / Lokman Kurucu))
Portakal kokusu...
Bu koku benden gizlediğin minik avuçlarından geliyordu.
Mahrem bir günah gibi herkesten sakladığın defterinin arasına, özenle seçilmiş parlak kabukları yerleştirme mevsimiydi besbelli ki.
Narkissos'tu ya söz konusu olan.
Puduhepa