Asla bir geleceğe sahip olmamış olduğum günlerden birindeyim. Karşımda yalnızca, bir sıkıntı duvarıyla kuşatılmış, taş kesilmiş bir şimdi var. Irmağın karşı kıyısı, karşıda bulunduğuna göre, asla bu taraftaki kıyı değil; çektiğim acıların tek nedeni de bu. Nice limanlara yanaşacak gemiler var elbette, ama hiçbiri hayatın ıstırap vermez olduğu limana varmayacak, her şeyi unutabileceğimiz bir rıhtım da yok. Üstünden çok zaman geçti bunların, ama benim hüznüm hepsinden eski.
Sonra, ister film, ister şiir olsun, herhangi bir sanat eserinden mantıklı bir anlam çıkarmaya kalkmanın aslında hiç gerekli olmadığına inandığım için, bundan vazgeçtim; filmden aldığım derin hazza bıraktım kendimi.