Muhakkak ki küfre sapanlar, (İslâm’ı kaldırmak ve insanları) Allah yolundan alıkoymak (ve sindirmek) için mallarını harcarlar ve daha da harcayacaklar. Sonra o (mallar), kendilerine bir yürek acısı olacaktır. Sonra onlar yenilecek (gayelerine erişemeyecek)ler ve küfür(lerinde ısrar) edenler, cehenneme sevk edileceklerdir.
( Bu âyet-i kerîmede mü’minlere ikaz ve tembih vardır. Şöyle ki: Bedir ve Uhud gazvelerinde olduğu gibi, her devirde kâfirler, müşrikler, münâfıklar ve bütün bunların yandaşları; müslümanların gelişme göstermesinden hep huzursuz olacaklar, İslâm’ı silmek ve müslümanları sindirmek, aynı zamanda ilkel veya modern putperestliği yaymak için bir araya gelip güç ve paralarını sarf edeceklerdir. Çünkü kâfir gruplar, müslümanların cahiliye/müşrik/putperest yaşantıya dönmesini ister ve bunu planlarlar. Vaktiyle Peygamberimiz’e yaptıkları teklifler gibi, ileri gelenlere kadın, para ve liderlik (mevki, koltuk) teklif ederler. Bunlarla onları elde edemezlerse onlar eliyle halka dinde taviz verdirmeleri, diliyle müslümanım deseler bile yaşantılarıyla gayrimüslimlere benzemeleri, aslından uzak, ılımlı müslüman olmaları için plan yapar, tuzak kurarlar. Bu küçük ve büyük taviz koparma işi de olmazsa ardından baskı ve işkence yoluna giderler. Ama imanı dilinden kalbine, ruhuna işlemiş bilinçli müslümanlara tesir edemezler.)
Enfâl Sûresi / 36.Ayet