Talebi ahiret olupta ahiretinin yanında dünyasını da kazanamayan insana hiç şâhit olmadım , talebi dünya olupta ahiretini kaybedip dünyasını da mahvedene ise çok kez şâhit oldum.
Rabbim cümlemizi ahireteni ve dünyasını kazananlardan eylesin cümlemize selamet versin.🌹
Bi'r-i Maûne faciasında Cebbâr bin Sülmâ'nın kendisini islâm'a davet eden Âmir bin Fuheyre'ye sapladığı mızrak, Âmir bin Fuheyre'nin göğsünü delip geçerken Âmir bin Fuheyre şöyle diyordu:
"Vallâhi ben kazandım!"
Rabbim cennetini kazananlardan eylesin bizleri..
Bu dünyadaki imtihanı kazananlar için âhiret hayatında felâketler ve ıstıraplar yoktur.
Çünkü âhiret, imtihan yurdu değil, ödül ve ceza yurdudur. Orası dünya hayatında ekilenlerin hasat edileceği yerdir.
Öncelikle inceleme yapmayı pek beceremediğimi söylemek isterim . Fakat bu kitap için birkaç cümle söylemeyi kendime bir borç bilirim . Yazarı tebrik ediyorum ve imrendiğimi söylemek istiyorum doğrusu kimin aklına nefsi konuşturarak kitap yazmak gelir ki ?
Kitabı okumaya başlamadan önce bu kadar farklı bir anlatımı olduğunu asla tahmin edememiştim .
Sonra da kendi adıma bu kitabı okumak için ne kadar geç kaldığımı düşününce üzülüyorum o yüzden herkese tavsiye ediyorum . Kesinlikle okunması gereken bir baş ucu kitabı olduğunu düşünüyorum.
Nefsin ne olduğunu herkes biliyor ama o kendini unutturduğu için fark edemiyor insan onun fısıldadığı düşünceleri ve kurduğu tuzakları .Nefisle mücadelemizde onu tanımak ona karşı gardımızı almak için çok önemli . Kitap , gerçekten insana nefsini tanıtıyor ve unutmadığımız müddetçe nasıl mücadele edeceğimizi öğretiyor Rabbim unutmayanlardan ve nefsi ile olan büyük cihadı kazananlardan eylesin bizleri.
"Yestehibbunel hayateddünya alel ahira."
'Yazıklar olsun onlara ki bile bile, seve seve dünyayı ahirete tercih ettiler!'
Rabbim dünyayı değil ahireti kazananlardan eylesin.
Dünyadayken ve hatta dünyadan ayrılırken kalplerinde tanımlayamadıkları boşlukları, olur olmaz dünyalıklarla doldurma gayretiyle çırpınan pek çok insana örnek olan Zülal’in hikayesi…
Bu kitabı değerli bir ablamın hediyesi üzerine okudum. Normalde roman okumayı sevmeyen biri olarak bu kitabı çok hızlı bir şekilde bitirdim. Bunun nedenini düşünecek
Bir Hikâye
Bir kadın evine giderken yoksul görünümlü bir çocuğun elinde sopa ile toprağı çizdiğini görür.
Ne yapıyorsun evladım, diye sorar.
Çocuk, "Cenneti parselleyip satıyorum teyze." der.
Kadın cennetin böyle parsellenmeyeceğini ve satılmayacağını bilse de çocuğun gönlünü almak için "bana da bir parsel verir misin" der. "Parasını vereyim."
Çocuk da 20 lira der. Kadın yardım niyetiyle parayı verir ve gider. Olayı da unutur.
Birkaç gün sonra rüyada kendini cennette görür.
Sonradan rüyayı eşine anlatır.
Eşi de ne olur ne olmaz ben de bir parsel alayım der.
Gider ve çocuğu bulur.
Evlat, bana da bir parsel verir misin der.
Çocuk olur ama bir parseli bir milyon der.
Adam itiraz eder, hanıma 20 liraya verdin. Benden neden bir milyon istiyorsun der.
Çocuk şöyle cevap verir. Amca, eşiniz cennetin parsellenmeyeceğini, satılamayacağını bilir. Ama benim gönlümü almak için bana o parayı verdi. Satın almak için değil. Sen gerçekten cenneti satın alabileceğini mi zannettin? Benim de satabileceğimi…
Cennet öyle ucuz değil. Gönülleri kazanarak cenneti kazan.
Rabbim cümlemizi öncelikle rızasını daha sonra cenneti kazananlardan eylesin🤲
GECENİZ HAYROLSUN ✋🌹