Bir şey mi oldu Aziz? Neyin var? Konuş n'olur..."
"Bir şey yok," dedim yüzünü avuçlarımın arasına alarak. "Feci bir kâbus gördüm. Biz meğerse ayrılmışız, ben yıllarca sensiz yaşamak zorunda kalmışım, hayatımı heba etmişim, her gün yaşarken ölmüşüm..."
"Haydi, üzme artık kendini," diye tekrar bana sarılıp başını göğsüme yasladı. "Hepsi bir rüyaydı. Altı üstü bir rüya..."