Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rabia Polat

1790'da Koloniler'de, İngiliz etkisi taşıyan kitapları yakma amacıyla kuruldu. İlk itfaiyeci: Benjamin Franklin. KURAL 1. Alarm verilince hızla harekete geçin. 2. Yangını bir an önce başlatın. 3. Her şeyi yakın. 4. Derhal itfaiye binasına dönüp rapor verin. 5. Başka Alarmlar için hazır bekleyin.
Reklam
Kene Grenouille kıpırdamaya başlıyordu. Ufukta bir umudun kokusunu almıştı. Canı ava çıkmak istiyordu. Dünyanın en büyük av yatağı açılmıştı önüne: Paris şehri.
"Mutluluğun iyi edemediğini iyileştirecek ilaç yoktur. "

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Dünya," diyorum, "acımasızca kapanan bir midye kabuğudur."
"Tanrı'dan şüphe nedeniyle vazgeçmedik mi? Şimdi de şüpheden şüphe etmem gerekiyor ki tutarlılığımı koruyabileyim. Hem her zaman demezler mi, sen O'na doğru bir adım attığında O sana doğru iki adım atar diye? Ben böylece üstüme düşeni yapıyorum ama kendisinden hâlâ bir hareket görebilmiş değilim."
Reklam
Bir şey mi oldu Aziz? Neyin var? Konuş n'olur..." "Bir şey yok," dedim yüzünü avuçlarımın arasına alarak. "Feci bir kâbus gördüm. Biz meğerse ayrılmışız, ben yıllarca sensiz yaşamak zorunda kalmışım, hayatımı heba etmişim, her gün yaşarken ölmüşüm..." "Haydi, üzme artık kendini," diye tekrar bana sarılıp başını göğsüme yasladı. "Hepsi bir rüyaydı. Altı üstü bir rüya..."
"Kan ve gül birbirinden çok farklı değildir," dedi. "Unutmayın, güle rengini veren kandır."
Ingilizce unbuilt kelimesi, inşa edilmemiş mimari tasarımlar, yıkılmış ya da imha edilmiş binalar için kullanılan bir ifadedir. Bina cismine ulaşmamış, bina cisminden mahrum edilmiş ya da binası meçhul, binası parçalanmış, binası yok edilmiş bir mimarlık.
-RESULULLAHLA BENİM ARAMDAKİ FARKLAR- Resulullah süper bir insandı, ben o kadar değilim. Resulullah yolda Ebu Bekir'i görse "Es Selamu Aleyküm Ya Sıddık" derdi, Ben yolda Ebu Bekir'i görsem tanımam. Resulullah asla yalan söylemezdi; ben annem ölürken hiç ağlamadım. Ben annem ölürken çok ağladım çünkü annem Gırtlağından
(...) Modern bir alışkanlıktır ölmek, seni doğasıya seviyorum BEN SANA DÜZENLI OLARAK TELEFON EDİYORUM! Vincit omnia veritas! (...) (gerçek her şeyi yener.)
Reklam
BEN BU ÇAĞDAN BİR KERE DE ŞEREFİMLE GEÇECEĞİM LAZIM GELEN GÜLLERİ GÖĞSÜME GÖMMÜŞTÜM BİRLEŞMEMİZ RADİKAL OLACAK BEN KAN VERECEĞİM BUNU DAHA ÇOK KÜÇÜKKEN BİR FİLMDE GÖRMÜŞTÜM! Ah laikse aşkımız elbet biter bir kışbaharyaz günü Gözlerin uçurumlar kaydeder avuçlarıma Bir çınar gövdesini bir hamle daha yayar Üç içbükey komodin silah çeker vurulur Sen gidersin denklem düşer ben aşk olduğumu ağlarım Bir kelebek konduğu yerde bir mayın olduğunu anlar. Ben dünyaya karşı 'durmak' ile meşhurum Olma! Yokluğun dudağıma laciverd lavlar bırakır Nasıl çekip gitmiş bir şaman Çekip gitmiş bir şaman değilse en çok Benim gibi sonsuz bir at Hiç koşmuyorken de attır! (...)
yaşasın! ne kadar da ideolojik yaklaşıyoruz birbirimize
(...) İnanmışım kaybetmek esrarıdır esrarın Çıldırmış bir vaşak gibi kaybediyorum İpimden kurtulmuşum kaybediyorum Birleşmiyor ellerimiz haykırıyor trapez Tanklar tank olup geçiyor üstümüzden Helvetius haklı devlet şaşkın piyanist kara Memleket sana rağmen ket vururken yarama Şu çıplak çocuk şu tüyük bürk şairi ben Ve emir 'kûn' diyor, doğruluyorum- 'bu ülke'den daha bıçkın tamlama bilmiyorum. AYAKKABILARINI KAPIMIN ÖNÜNDE GÖRMEYİ İSTİYORUM! Çünkü bu, Seni seviyorumun içine nal salmak demektir Ve hareketinin bana durduğunu akla uydurur. Oysa seni sevmem toplumu meşru kılar Ve gitmen beni dile indirger sevgilim. (...)
Enteresan Mesai
Yağmurları bilhassa at kırmızı seçerdik Annelerimiz ölürdü ayrılırdık ağlardık Kadınların gözleri olurdu gümüşlere bakardı Başlarını uzatıp bira isterlerdi ağlardık. Basarlardı bastıkları yeri devlette bellerdik Çok severlerdi onları ellerinden tutardık. Akşamları şehre hep İsa inerdi Toplanıp titrerdik saçlarımı yıkardık Ben koşup üç beygiri üst üste derdim Sen geçerdin sokaklar sara saçardı. Suyla ilgili kuvvetli bir şey bilirdin Söylemezdin koparmadığın gülden anlardım Sinemaya girerdik film başlardı Kilisede düşürdüğümüz küldü yaşamak.
1900. Fecr-i Ati. Yıllar. Şehir. İkindi. Soğuk. Konak. Adam. Çocuk. Demişti. Söylemiş. Anlattı. Dilecek. Ifader. Renkler gri ve deep-purple. Çünkü ben ha tanın biriyim. BABA: Bugün ne yaptın oğlu? OĞUL: Hiç baba hiç. ne yapacam.
KABLO
(...) Ah aşk! Bir topluluğun fotograf çekildikten sonra Dağıldığı An.
193 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.