Rabia

“Hangi kadın, kocası kendisinden razı olarak vefat ederse Cennete girer.” İbn Abbas’tan rivayet edilene göre Peygamberimiz “Sana kişinin sakladığı en hayırlı şeyi bildireyim mi: O, iyi (saliha) kadındır; kocası ona baktığında onu sevindirir, emrettiğinde itaat eder ve kocası kaybolup uzaklaştığında iffetini korur” demiştir. Kuran, ne kadının iyiliğini kocasına itaati üzerinden tanımlar, ne de kadının cennetlik olmasını kocasının ondan memnuniyetine bağlar. Hepimizin malumudur ki, geçimsiz ve eşlerine zulmeden pek çok koca vardır. Bunların birçoğu, eşleri ne yaparsa yapsın onlardan razı olmayacak, onların varlığıyla sevinmeyecektir. Beklentileri yüksek veya zalim kocalara eş oldukları için bazı kadınların Cennet’e girme şansının azaldığını düşünmek, ne Kuran’la, ne akılla, ne de fıtratla bağdaşır. Cennet’in vizesini adeta kocaya veren bu yaklaşımların kabullenilmesinde ve yayılmasında (daha önce dikkat çektiğimiz gibi) hadis kitaplarını toplayanların, tefsir kitaplarını yazanların, fıkıh alanındaki çıkarımları gerçekleştirenlerin hep erkek olmasının rolü büyüktür.
Reklam
Nur Suresi 6-9. ayetlerdeki, kocanın karısı ile ilgili zina iddiası bu konuyu anlamada çok önemlidir. Hatırlanacağı üzere bir kadınla ilgili zina iddiasında bulunan kişi dört tane şahit göstermek zorundadır. Fakat bu iddiadaki kişi kadının kocasıysa, dört şahit göstermeden Allah adına dört kez yemin ederek bu konuda şahitlik yapabilir, beşincisinde ise eğer yalancılardan ise Allah’ın gazabının kendi üzerine olmasını diler. Buna karşılık kadın aynı şekilde mukabele ederse, yani dört kez kocasının yalancılardan olduğunu ve eğer kendi yalan söylüyorsa Allah’ın gazabının kendi üzerine olmasını söylerse, kadına bir ceza uygulanmaz. Dikkat edin, bir koca, karısını zina halinde görmüşse bile kadına kendi eliyle bir ceza uygulamasının Kurani bir referansı yoktur.
Bakara-228: Boşanmış kadınlar kendi başlarına üç aybaşı dönemi beklerler. Eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorlarsa, Allah’ın rahimlerinde yarattığını saklamaları kendilerine helal olmaz. Kocaları (buletu-hunne) bu süre içinde barışmak isterlerse eşlerini geri almaya daha çok hak sahibidirler. Erkeklerin kadınlar üzerindeki hakları olduğu gibi,

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Şüphesiz böyle bir duvarın hakkından gelmeye gücüm yetmezse boşu boşuna yırtınacak değilim, ama karşımda gücümün yetmediği bir taş duvar var diye büsbütün boyun eğmeye de razı olamam.
Adamın biri dışarı çıkarken hanımına evinin üst katından aşağıya inmemesini tembih etti. Alt katta olan babası hastalandı. Kadın babasına hizmet için alt kata inmek istedi. Bunun için vaziyeti Resul-i Ekrem’e haber göndererek arz etti. Resul-i Ekrem: “Kocana itaat eyle” buyurdu. Babası öldü. Kadın babasının cenazesine katılmak için tekrar Resul-i Ekrem’den müsaade istedi. Resul-i Ekrem yine “Kocana itaat eyle” buyurdu. Bilahare kadına şöyle haber gönderdi. “Efendine (kocana) olan itaatinin mükafatı olarak Allah babanı affetmiştir” buyurmuştur. .. Üstelik yukarda alıntıladığımız hadise göre kadınların evlerinin alt katındaki hasta babalarını bile kocalarından izin almadan ziyaret edemeyecekleri ifade edilmektedir. Kuran’da anne-babaya iyi davranmak birçok ayette belirtilmiştir, bu hadisin bu ayetlerle çelişkili olması, apaçık bir şekilde uydurma olduğunu göstermeye yeterlidir. Kuran’ın bir emri nasıl kocanın iznine bağlanabilir? Bir insan eğer hasta yatağındaki anne-babasıyla bile ilgilenemiyorsa onlara iyi davrandığı söylenebilir mi?
Reklam
Reklam
359 öğeden 331 ile 345 arasındakiler gösteriliyor.