Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

rabis

rabis
@rabiskovski
Evren bütün servetleri, bütün saltanatları ile yaşam, bütün neşeleri, bütün gülüşleri ile mevcuttur. Fakat bütün bu yıldızlar, mehtaplar, çiçekler, bütün neşeler, gülüşler, kokular ışıksız, lezzetsizdir ve sizi mutlu edemez. Çünkü kalbiniz, çünkü ruhunuz titremiyor; çünkü sevmiyorsunuz. Ve sonra yalnız seviniz. O zaman her şey sizin için başka ışıltılarla yıldızlanmış, her şey başka bir deli sevgiyle, parıltılarla sarhoş olur. Parlar, her şeyin yalnız sizin mutluluğunuzu aydınlatmak için oluştuğunu anlarsınız.
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
Dün ile bugün... Yaşam o yaşam, manzara o manzara, güneş yine eski güneş, gök yine dünkü gök...Fakat her taraf bugün nasıl ışık ve aydınlık, her taraf nasıl renk ve koku, nasıl gülümsüyor, her şey, her taraf nasıl neşeli... Çünkü dün yalnız seviyordum, bugün biliyorum ki seviliyorum.
Sayfa 105Kitabı okudu
Şimdiye kadar karabasanlar içinde yıkılmış, sefil ve sürünmekteymişim. İşte bir saatten itibaren yaşama döndüm ve bu saatten itibaren ruhumun bütün kuvveti, bütün enginliğiyle yaşıyorum.
Sayfa 104Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yarabbim, bütün evreni, bütün varlığı yaratmak, pek büyük bir harikadır. Fakat yalnız aşkı yaratmak onların hepsinden büyük, hepsinden kutsal bir şeydir. Birbirini seven iki kalp için bütün dünya, bütün evren nasıl birbirlerinden ibaret kalıyor. Bütün afetler, bütün kötülükler onlar için nasıl hiç oluyor!
111 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
Mehmet Rauf'un, kısaca '' Tüm erkekler aynıdır ama bazıları daha etkileyici konuşarak bunu daha geç anlamanıza neden olur.'' demek istediğini düşünüyorum.
Genç Kız Kalbi
Genç Kız KalbiMehmet Rauf · Mercek Yayınları · 20037,2bin okunma
Reklam
''Görüyorum ki siz de iftihar için, bugünün fakirliğine bedel, geçmişin uzak şaşaasından yardım umanlardansınız. Evet, geçmişe gıpta, onunla iftihar, bugün iftihar edecek şeyi olmayanlara özgüdür.''
Ezelden tutkun olduğu ve uğrunda çırpınarak yaşamını feda etmeye tutsak bulunduğu ışığın etrafında deliler gibi, kendimi kaybetmiş bir halde, en kutsal emelim onun halimden haberli olmasına bağlı olarak çırpınıyorum.
Gerçek şu ki, biz her şeyde olduğu gibi, terbiye ve evlilikte de körü körüne, şaşkınlık ve karanlık içinde, düşünmeden, sersemler gibi bilinçsizce hareket ediyoruz ve böylece bize teslim edilmiş olan bu yaşamları israf ve ziyan ediyoruz.
Yoksa bazı ıssız bahçelerde yalnızlık ve bilinmezler içinde oluşarak bütün ruhun titrediği okşamalardan yoksun kalıp hasret içinde solan, yıkık ve perişan yerlere serilen öksüz ve bahtsız çiçekler gibi kötülüğün tutsağı mıyım?
Başkalarının mutluluklarını görerek kendilerini bundan yoksun buldukları için mi, acaba bu aşağılamalar ve küçümsemeleri kıskançlık ve hırçınlıklarından mıdır?
Reklam
Yasak olan bu ağaların şimdiye kadar görmediğini yapmaktır. (...) Bizim milletin büyük bir gelecek sahibi olması için biricik eksiğimiz sosyal yaşamımızın olmadığı, kadınsızlıktan, kadınları erkeklerden uzak bulundurduğumuzdandır. Kadınlar örtülü olması gerekiyorsa örtünsünler. Onları örtülü bulundurmak hayatımızdan atmak demek midir?
Birisi senelerce ihtimal ve özen ile oluşturulmuş soylu ve renkli bir çiçek, diğeri ise adi bir tarla otu...Birisi en ince, en şuh, en güzel renkler ve kokularla ruhu çekiyor ve etkiliyor, öteki ise renksizliği, anlamsızlığı, yavanlığı ile benzerleri arasında kaybolan yabani bir bitki...
''...onun önceden dikkat etmediğim her durumunda sonradan bir başkalık duyuyor ve keşfediyordum''
Demek böyle, bu tekdüze yaşam içinde, rüzgarın, güneşin yıkıcılığına karşı ihtiyaç duyduğu okşanmaktan yoksun kalarak solup kuruyup mahvolan fidanlar gibi, mahkum fena bir yaşamım var.
Dünyada çevresine yabancı olmak kadar dayanılmaz bir felaket yoktur sanırım.
128 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.