...iki acıklı deniz kabuğu gözlerin
ve vişne rengi iki küçük çakıl
memelerinin uçlarında-
sahne gereçleri, yanılmıyorsam
bağrışıyordu hekate'nin yüzleri
sen toprağa kök salmış duruyordun;
bir selvi gibi....
....
...büyük kuraklık sırasında
yağmur yağmamıştı tam kırk yıl
yok oluyordu tüm ada
insanlar ölürken yılanlar doğuyordu
insan bacağı kadar kalın
ve zehirli mi zehirli
besledikleri kediler kurtardı onları...
....
...dünya,
dönüyordu her zamanki durumunda,
bizim dünyamız,
zamanlı ve mekânlı dünya
kaynamaya başladı
sakız ağacı kokuları belleğin eski yamaçlarından
yaprakların arasında kucaklaşmalar, ıslak dudaklar
ve birden kurudu herşey ovanın düzlüğünde
umutsuzluğun taşında, yıpranmış güçte
seyrek otlu, dikenli, boş ülkede
bir yılanın kaygısızca kaydığı yerde
ölmek için çok zaman harcanan yerde...
...
...şiir bitince, öğretmen ''beğendiniz mi çocuklar?'' diye sordu sınıfa.
ökkeş oturduğu yerden atıldı: ''ben beğenmedim öğretmenim''.
söyle bakalım ökkeş, niye beğenmedin?
ökkeş:
''savaşı ve savaşçılığı iyi bir şey gibi gösterdiği için beğenmedim. insanlar arasında düşmanlığı körüklediği için beğenmedim. bizlere sevgiyi, barışı, dostluğu öğretmek yerine, öldürmeyi öğrettiği için beğenmedim''....
...
Sayfa 44 - güneş yayınları aralık 1979 birinci basımındanKitabı okudu