Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Raif Kara

Raif Kara
@raifkara
Nasıl oluyor zaman bir türlü geçmezken yıllar hayatlar geçiyor.
Tüm yaşamlarımız boyunca bu yüce ve temiz amaçlar için uğraştık ama sonunda ne gördük? Hayatımızı adadığımız birçok şeyin keyfi kararların sonucu olduğunu gördük. Bunların izi sürülürse birtakım kişilerin kendi rahatlarını sağlama ve keyiflerini tatmin etme arzusuna dek uzanıyordu ve bunların bizim yüksek ideallerimizle hiçbir ilgisi yoktu. Ama mesele, bu kararları verebilecek konumdakilerin isteklerini tatmin edecek, dünyevi geçerliliğe sahip bir uzlaşmanın kabul edilmesiydi.
Reklam
Uygarlıkların çoğu korkaklık üzerine kuruludur. Korkaklığı öğreterek uygarlaştırmak gayet kolaydır. Cesareti gösteren standartları sulandırırsınız, iradeyi sınırlarsınız, iştahları kurala sokarsınız. Ufukları parmaklıkla çevirirsiniz. Her hareket için bir yasa çıkarırsınız. Kaosun varlığını yadsırsınız. Çocuklara bile yavaş soluk almayı öğretirsiniz. Evcilleştirirsiniz.
Bazılarının yaptığı gibi, düşünme gerekliliğini yadsıyacak olursak Moneo, muhakeme gücümüzü yitiririz; duygularımızın bize bildirdiklerini ayırt edemeyiz. Eğer bedeni yadsırsak bizi taşıyan aracı tekerleksiz bırakırız. Ama duyguları yadsırsak iç evrenimizle tüm temasımızı yitiririz. Benim en çok özlediğim şey duygulardı

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Tanrıların lekelenmesi eski bir insan geleneğidir Moneo. Ben neden istisna olayım ki?"
Yönetirsen gücün sırrını öğrenirsin. Bu, insanı düşüncesizce sorumsuzluklara, dert yaratan aşırılıklara götürebilir ve bu da korkunç bir yıkıma yol açan vahşi bir zevk düşkünlüğüne yani."
Reklam
Her şey ve herkes hatalı olabilir, dedi Leto" ama iyi arkadaşların cesareti sayesinde her şey düzelir."
Yöneticinin iyisiyle kötüsü arasındaki fark, beş kalp atışı kadardır, iyi yönetici tercihini çabucak yapar." "Kabul edilebilir tercihler mi bunlar?" "Genellikle işe yarar kılınabilirler. Öte yandan, kötü yönetici tereddüt eder, zaman öldürür, komisyonlara, araştırmalara ve raporlara başvurur, sonuçta ciddi sorunlara yol açacak bir şekilde davranır." "Ama bazen daha çok bilgiye gerek duymazlar mı karar vermek..." "Kötü yönetici kararlardan çok raporları düşünür. Hatalarının bahanesi olarak gösterebileceği kesin kanıtların peşindedir." "Peki iyi yöneticiler?" "Ah, onlar sözlü emirlere güvenirler. Sözlü emirleri sorun yarattığında da yaptıkları iş hakkında asla yalan söylemezler ve çevrelerinde, sözlü emirler üzerine zekice eyleme geçebilecek kişiler bulundururlar. Genellikle, bilginin en önemli parçası bazı şeylerin yolunda gitmediğidir. Kötü yöneticilerse hatalarını, düzeltmek için artık çok geç oluncaya dek gizlerler."
"Bu bilge adam görmüş ki, zenginlik bir özgürlük aracıdır. Ama zenginliğin peşinde koşmak köleliğe götürür.
Var olmak, arka plândakilerden ayrı ayakta durmaktır" dedi Vaiz. "Kendi varlığınızı yargılamak için kendi akıl sağlığınızı bile tehlikeye atmayı istemediğiniz sürece düşünmüş ya da gerçekten var olmuş olmazsınız."
Ama insanların çok fazla gerçekliğe dayanamadıklarını fark ettim" dedi Vaiz. "Birçok yaşam benlikten kaçıştır. Birçokları ahırın gerçeklerini tercih eder. Kafalarınızı boyundurukların içine sokarsınız ve ölene kadar halinizden memnun geviş getirirsiniz. Diğerleri sizi kendi amaçları için kullanırlar. Bir kez bile kafanızı kaldırıp kendi kendinizin sahibi olmak için bu ahırın dışında yaşamazsınız.
Reklam
Ölüm
Size, ölen Leto'nun ne öğrendiğini söyleyeceğim; o, yarının henüz olmadığını ve asla olmayabileceğini öğrendi. Yaşadığımız bu an, bizim için evrenimizdeki yegâne gözlenebilir zaman ve mekândır. Size, bu anın tadını çıkarmanızı ve ne öğrettiğini anlamınızı söylüyorum.Bir hükümetin gelişmesinin ve ölümünün, onun vatandaşlarının gelişmesinde ve ölümünde göründüğünü öğrenmenizi söylüyorum."
Başlıca toplumsallaştırıcı kuvvetlerin tümünde, sözcüklerin kullanımı yoluyla güç kazanmaya ve bu gücü korumaya yönelik gizli bir hareket bulursunuz. Kabile büyücülerinden rahiplere, rahiplerden bürokratlara kadar hepsinde durum aynıdır. Yönetilen bir halk, güç- sözcüklerini gerçek şeyler olarak kabul etmeye, sembolleştirilmiş sistemi somut evrenle karıştırmaya şartlandırılmalıdır. Böyle bir güç yapısının korunmasında, halkın, belirli sembolleri öğrenmesi engellenir: Mesela ekonominin idaresiyle ilgili olan ya da akıl sağlığının bölgesel yorumunu tanımlayan semboller. Bu şekilde bir sembol gizliliği, bölük pörçük alt dillerin gelişmesine yol açar; bu dillerin her biri bir sinyaldir ve kullanıcıları bir tür güç toplar. Bir güç sürecine yönelen bu sezgiyle. İmparatorluk Güvenlik Kuvvetimiz alt dillerin oluşumuna karşı her zaman tetikte olmalıdır.
kötü şans
Fremenler hakkında söylenenleri anlıyordu. Bir vicdanları olması beklenmiyordu; bunu, uzun bir yolculukta kendilerini gezegenden gezegene sürenlere karşı duydukları intikam ateşinin içinde kaybettikleri sanılıyordu. Bu tabii ki aptallıktı. Yalnızca en ilkellerin vicdanı olmazdı. Fremenlerin, bir halk olarak kendi refahlarını merkez alan son derece gelişmiş bir vicdanları vardı. Yalnızca yabancılar onları yabani görürdü... tıpkı yabancıların Fremenlere yabani göründüğü gibi. Her Fremen yabani bir şey yapabileceğini ve hiç suçluluk hissetmeyeceğini gayet iyi bilirdi. Fremenler başkalarında suçluluk hissi uyandıracak şeyler için böyle bir duyguya kapılmazlardı. Âdetleri, Fremenleri, aksi halde onları yok edecek suçluluklardan kurtarırdı. Herhangi bir günahın, kısmen de olsa, çok iyi bilinen hafifletici sebeplere yüklenebileceğini en derin bilinçlerinde bilirlerdi; bu hafifletici sebepler: 'yetkenin başarısızlığı'; veya bütün insanların paylaştığı 'doğal bir kötü eğilim'; ya da her bilinçli yaratığın, ölümlü bedenle evrenin dış kaosu arasındaki çatışma olarak tanımlayabileceği 'kötü şans'tı.
Hükümetler, uzun ömürlü olurlarsa, daima aristokratik yönetim şekillerine yönelirler. Tarihteki hiçbir hükümetin bu seyirden ayrıldığı görülmemiştir. Ve aristokrasi geliştikçe, hükümet, yönetici sınıfın çıkarları doğrultusunda hareket etmeye gittikçe daha fazla yönelir; bu yönetici sınıf, ister babadan oğula geçen soylu sınıf ister finans İmparatorluklarının oligarşik sınıfı, isterse kemikleşmiş bürokrasi sınıfı olsun, hiçbir şey fark etmez.
geleceği görme laneti
Bu beden, melanjı bir gelecek görüntüsüne dönüştürme yeteneğine sahipti. Baharla geleceği soluyabilir. Zamanın peçelerini parçalayabilirdi. Günahın çağrısına karşı koymak ona çok zor geldi, ellerini birleştirdi ve prana-bindu bilincine daldı. Bedeni günahın çağrısını yok etti. Bedeni kanında,Paul sayesinde öğrenilmiş o derin bilgiyi taşıyordu. Geleceği araştıranlar, yarının yarışında ipi önde göğüslemeyi umarlardı. Ancak kendilerini, her kalp atışı ve her acı dolu feryadı bilinen bir yaşamın içine sıkışmış bulurlardı. Paul'ün son görüntüsü, bu tuzaktan kurtulmanın tehlikeli yolunu göstermişti; ve Leto, kendisinin de bu yolu izlemekten başka seçeneği olmadığını artık biliyordu. "Yaşama sevinci ve bunun güzelliği tamamen yaşamın seni şaşırtabileceği gerçeğine bağlıdır" dedi Leto. Tatlı bir ses kulağının içine su sözleri fısıldadı: "Ben bu güzelliği hep tattım." Leto başını çevirip Ganima'nın, parlak ay ışığında ışıldayan gözlerine baktı. Bakışlarına karşılık verenin Chani olduğunu gördü.
652 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.