Hikâyeler farklı olsa da yaşanan hep aynı. Kendinden ters yöne hızla yol almak ve bir daha geriye dönüş yolunu bulamamak. Bulabilmek için çırpındıkça daha çok kaybolmak.
Senin gönlün daima meshur ve müsahhardır,
mâzursun
Gâmın ne olduğunu aslâ bilmedin, mâzursun
Ben sensiz bin gece kan ağladım,
Sen bir gece sensiz kalmadın,
mâzursun.
Ahmed Gazali
Ben prensin aldandiği o güzel prenses değilim , ben kimsesiz bir kibritçi kızım ; hayallerim uğruna kibrit değil mum yaktım . Ve Prensi , Prens için arkamda bıraktım .
Şıpsevdi gönüllü , hiçbir şeyde sebat etmeyi bilmeyen bir yaratık olan insan , belki de satrançta olduğu gibi hedefin ne olduğunu değil de o hedefe götüren yolları sever .
Kristal saraylarda sefa sürmek bana tamamen edepsizlik gibi gelir , çünkü acı çekmek insana kuşku duyurur . İçinizde kuşku duyuran bir kristal saray nasıl olurdu sizce ?