Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Şeyma
Şeyma
@readwithseyma
Ey aşk, sen insana neler yaptırırsın!
Bu kısa hikayeyi okurken aşkı, onun iç dünyaya etkilerini, anlamsızlığını, geç kalınmışlığı, vicdan azabını iliklerinize kadar hissedeceksiniz.
Oldukça akıcı ve sade bir dille yazılmış bu eseri Turgenyev'in gerçek bir olaydan esinlenerek yazdığı bilinmektedir. Psikolojik tahlillere de oldukça yer verilen bu eser sizi karakterlerin iç dünyasında bir yolculuğa çıkaracak. Bu yolculuğa hazır mısınız?
Karşılıksız aşkın pençesine düşen genç bir adamın acılarına eşlik edeceğiniz kitabımız yazıldığı dönemde intihar vakalarının artmasına sebep olduğu gerekçesiyle pek çok ülkede yasaklanmış. Peki intiharın bulaşıcı bir etkisi mi vardır? Daha sonraları bu konuyu ele alan sosyolog David Phillips yaptığı araştırmalar sonucunda intiharın bulaşıcı olduğuna kanaat getirir Werther'in kitabının yol açtığı etkiye ithafen de kuramına 'Werther Etkisi' adını verir. Bir kitabın insanlar üzerinde bu kadar olağanüstü etkiye sahip olması gerçekten çok ilginç, öyle değil mi?
Uzun zamandır bu kadar beğendiğim, neredeyse her cümlesinden haz aldığım, böylesine derin ve duygu yüklü bir kitap okumamıştım. Benim kesinlikle favorilerim arasına girdi.
*
"Ah, insan öyle fani ki, yaşadığından gerçekten emin olduğu bu dünyada bile, varlığının tek gerçek iz bıraktığı bu dünyada bile, sevdiklerinin ruhunda ve hatıralarında o da sönüp kaybolacak, hem de çok çabuk!"
"Ruh sükûneti muhteşem bir şey, kendinden hoşnut olmak da aynı şekilde. Sevgili dostum, keşke çok değerli bir mücevher olan bu duygu, güzel ve paha biçilmez olduğu kadar kırılgan olmasa."
*
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021121,1bin okunma
Sabahattin Ali'nin eşi Aliye ve kızı Filiz'e yazdığı, 1935'ten 1948'e değin uzanan mektuplarından oluşan, okurken insanın içini sıcacık yapan bu nadide eserden bahsetmek istiyorum.
Sıkıntılar içinde geçen ömründe bizlere örnek bir eş ve baba portresi çizen Sabahattin Ali'yi mektupları vasıtasıyla yakından tanıma fırsatı bulacaksınız. Aşkla, sevgiyle dolup taşan satırları elinizden bırakamadan bir çırpıda okuyacağınıza eminim. Kitabı okurken bir kez daha hayran oldum kendisine. Ailesini geçindirmek, onlara rahat bir hayat sunabilmek için çektiği gurbet acısını, katlandığı sıkıntıları okudukça hem takdir ettim, hem de hüzünlendim. Buram buram aşk kokan satırlarının samimiliği kalbime dokundu. En çok dokunan yerlerden biri de vefatından birkaç ay önceki mektubunda, sanki içine doğmuş gibi, Aliye'ye "İhtiyarlayacağımı kim söyledi? Hep genç kalacağım." demesi oldu. Kısacası, Sabahattin Ali'yi yakından tanımak isteyen okurlara bu kitabı okumalarını mutlaka tavsiye ederim.
*
"Ben şimdiye kadar her şeyden çok kitaplarımı severdim. Bundan sonra her şeyden çok seni seveceğim ve kitapları beraber seveceğiz."
"Sen en fena resimde bile güzelsin Aliye. Sen her zaman herkesten güzelsin."
"Dünyada hayatın bir tek manası varsa o da sevmektir. Hatta mukabele edilmesini bile beklemeden sadece sevmek."
*
Keyifli okumalar dilerim.
