Yay!
Yılın 2. Kitabı bitti.
Çok değişik bir konusu vardı. Dikkatimi çeken buydu, bu yüzden okumaya devam ettim.
Thea, ablasının mezuniyet gününde anne ve babasıyla birlikte araba kazası geçiriyor. Anne ve babası ölüyor kendisi de en kötü alzheimer vakalarından birini yaşıyor iki yıl boyunca.
Thea'nın hafızası 5 dakikada bir siliniyor. Kaza geçirdiğini biliyor, her 5 dakikada bir hafızası silindiğinde etrafındakilere ne kadar zaman geçtiğini soruyor.
Jim'de Blue Ridge'e yani Thea'nın bakıldığı hastane gibi ama hastane olmayan yere çalışan olarak giriyor. Ve kitap böylelikle başlamış oluyor.
Jim Thea'nın dosyası hakkında bilgilendirince inanamıyor. O kadar imkansız geliyor ki. Bana da öyle geliyordu bu arada. O kadar berbat bir durum ki. Bir hayatı yok. 5 dakika içinde biriyle tanışıyorsun ve 5 dakika sonra tanıştığın kişi yine aynı yabancı oluyor. Çok zorlayıcıydı.
"She has no life, but she’s alive."
İlgimi çekti ama bu kadardı. Beni etkilemedi. Öyle Elder ve Pim gibi yıllarca hatırlayacağım ve önereceğim bir hikaye değildi. Yazar gerçeklikle kurguyu karıştırmış. Bu hafıza olayı hem gerçek hem gerçek değil... Garip.
Normaldi.