Ölümden sonra ‘bir gölge’ olarak bile geleceğe kalmak umutları nasıl biter, kesinlikle unutulmak, ‘Bu da kim? Ne işi var bizde?’ sorularıyla süprüntüye atılıvermek ne korkunç bir kaderdir...
“İnsanoğlu hep gerçeği aradığıyla övünür. Gerçekten yana olduğunu ileri sürüp böbürlenir. Öyleyken, hepimiz hiç ara vermeden yanlışlıklar yaparız. Hem de gerçeğe çok benzeyen yanlışlıklar…
Hak ederek değil, hırsızlama elde edilmiş ün, sahibine mutluluk vermez; onu ancak hak edenlerin, ona layık olanların yüreğini heyecanla, sevinçle titretir.
Acaba arzuladığımız bir şeye hiç kavuştuğunuz olmuş mudur...kavuşmak için var gücümüzle uğraştığımız bir şeyi elde ettiğimiz? Galiba bunun tam tersi oluyor hayatta
Hayal kurmak, insanoğlunun insan olarak yaşamaya başladı başlayalı bulduklarından bir bakıma en yücelticisi, en büyüğü, bir bakıma da en alçaltıcısı, en değersizi...