ŞAFAK VAKTİ
"Dünya etrafımızda hızla dönerken yalnız ben ve o olduğumuz yere çakılı kalmış, duruyorduk. Sanki evreni oluşturan ilk patlamadan Sûr'a üflenen o vakte kadar zaman bildiği gibi akarken, yalnız ben ve o, bu ana sıkışıp kalmıştık. Her şey durmuştu ve gözlerim ait olduğu o bir çift kuyuya geri düşmüştü."
Şafak ve Zeynep arasında geçen tutkulu ve bir o kadar da zor olan aşkın hikayesini anlatıyor bu roman. Zeynep cıvıl cıvıl, neşeli, şehir hayatında yaşamaya alışmış bir kız iken Şafak kontrol manyağı askeri disiplini hayatına entegre etmiş üst düzey bir askerdir. Gel gelelim ikisi de aralarındaki çekime engel olamaz ve sert bakan, katili andıran gözler bir çift ahu bakışlara mühürlenir. Bu tutkudan doğan sayfaları nabzım kulağımda atarken bir çırpıda okudum ayrıca Zeynep'in iç sesleriyle ve son sayfalarda beni ters köşe etmiş Şafak'ın iç sesleriyle o kadar eğlendim ki 600 sayfa nasıl aktı gitti bilmiyorum.
Aşk, eğlence, tutku, askeri kurgular, arkadaşlıklar, kadına şiddet ve daha nicesini ben bir solukta okudum. Bütün bu konular başarılı bir şekilde kurguya yedirilmiş. Hepsi dozunda ve okuyucuyu kendine bağlıyor. Bu tarz romanları seviyorsanız hiç düşünmeden okuyun derim.