Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Adım Soyadım

Adım Soyadım
@reeree
21 okur puanı
Ocak 2019 tarihinde katıldı
Sevgililer gününü kedim Kokpit ile uyuklayarak kutluyorum dünyanın en mutlu insanı olabilirdim ama horlamaya başladı bu.
Reklam
Şimdi çok anlamlı geldi ama bir dakika sonra dalga geçebilirim
Anlatılana göre bir gün Uzakdoğu’daki bir Budist tapınağına, kendi içsel yolculuğunda olan ve bilgeliğin gizemlerini çözmek isteyen bir adamın yolu düşmüş. Bu Budist tapınağına girmenin tek yolu varmış, tapınakta yaşayan Budistlerin sezgisel olarak kapının dışında birinin olduğunu anlamaları ve onları içeri öyle buyur etmeleri gerekiyormuş.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
2015 haberi
Ergenlik çağındaki kızların hamilelik oranlarında büyük artış yaşanması sebebiyle endişe eden Tayland hükümeti, sağlık merkezi ve hastanelerde 3.5 milyon prezervatifin bedava dağıtılmasını sağladı. Aynı zamanda Tayland Sağlık Bakanlığı yetkilileri liselere, gençlerin prezervatif satın alabileceği otomatlar yerleştirme planı olduğunu belirtiyor. 2010’da test edilen bu projeye öğrenciler sıcak bakarken, veliler çocuklarının cinsel ilişkiye teşvik edildiği korkusuyla plana karşı çıkıyorlar.
30 yaşlarımın sonunda trafik kazası geçirmiştim. Gözlerim açık çevremde olup bitenleri görüyor ama tepki veremiyordum. Hastanede ise doktor yakınlarıma öldüğümü söyledi. Ne olup bittiğine anlam veremiyordum. Ben buradayım, ölmedim diye seslenmeye çalışsamda kimse beni duymuyor baş ucumda ağlıyorlardı. Bedenimi morga kaldırdılar. O karanlık
Reklam
Fevrıt sitem cinler.org, kafam güzelleşti hüddam bey.
Hüddam ilmini öğrendiğimde ve gözlerimdeki perde ilk kalktığında güneşi dahi göremez olmuştum. Hava bana hep puslu ve gri gelirdi. Mezarlıklarda pis yerlerde ve insanların çevresindeki cinleri görüyor müslüman olanlar beni gördüklerinde selam verirken şeytani ve tehlikeli cinniler bana lanet okuyordu. İlk zamanlar korkudan gözüme uyku girmezdi. İnsanların çevresinde çeşit çeşit cinnileri hatta insan şekline bürünmüş bazı şeytani varlıkları bile görüyordum. Cesedini yıkadığım bazı ölülerin büyücü olduğunu alınlarında beliren işaretlerden anlıyordum. Bu kimselerin cesedinin başında onlara yardımcı olan kafir cinler biran olsun ayrılmazdı.
Sen olmuşsun
Hoca bende farklı şeyler olduğunu hüddam’a göndereceğini söyledi. Ölü yıkayıcısı bir adamın yanına götürdü beni. Adam bana baktığında senin vaktin gelmiş eğer insanlara yardım etmek istiyorsan sana el vereceğim. Eğer istemiyorsan seni gördüğün hayallerinden kurtarırım kendi hayatına bakarsın dedi. Bende el vermesini kabul ettim. Ondan el aldım. Elime ve sırtıma şekiller çizdi. 7 gün içerisinde Kur’an-ı Kerim’i hatmetmemi 7 gün abdestsiz toprağa basmamam gerektiğini ve belli namazları kılmamı bu süre içerisindede kimseyle konuşmamamı söyledi. Bunları yaptıktan sonra gözlerimdeki perde kalktı. Cinler alemide diğer alemin varlıklarıda bana görünür oldu. Bir hüddam ancak 1 kişiye el verebilir. El vereceği kişininde çocukluktan gelen bir takım özellikleri olması gerekir.
Konulara paranormal ya da doğaüstü falan eklenmeli
Çanakkale’de yaşayan ve Harun hoca ismiyle bilinen hüddam kendisi ölü yıkayıcılığı ile geçiniyor. Nasıl hüddam olduğunu sorduğumuzda ise bize şunları anlattı Ailem köyde yaşıyordu. Bende 9-10 yaşlarındaydım. O yıllarda çok yoksul olduğumuz için yağmurdan korunma amaçlı naylon bir ceketim vardı. Evimizde topraktan bir ocakta annem yemek hazırlarken bende oturmuş onu izliyordum. Annem komşuya gitti. Ben ocakta yanan ateşi izlerken uyuya kalmışım. Bir acıyla uyandım. Ateşin yanında uyuduğum için üstümdeki naylon ceket erimiş ve vücuduma yapışmış yanıyordum. Bağırarak evden çıktım. Annem ve komşular beni tutup yanan ateşi söndürdüler. Acıdan kıvranıyor ve bağırıyordum. Çığlık çığlığa bağırırken annem ve komşumuz yanan yerlerime yoğurt sürdüler. O sırada hatırladığım kadarıyla iri bir varlık gözlerimin önünde belirdi. Karşımda beliren şey bir cin miydi melek miydi şuanda bilmiyorum. Ama oturmuş bana bakıyor ve nefesiyle yanan yerlerime üflüyordu
Bir kaç asır önce Japonya’da büyük Himuro ailesi kendi adlarını taşıyan arazide cehenneme açılan bir kapı olduğuna inanıyordu. Bu kapının bulunduğuna inandıkları noktaya Japonya’nın en esrarengiz yapılarından bir tanesi olan devasa boyutlarda ki Himuro malikanesini yaptırdılar. Kendilerini Cehennem kapısının bekçileri olarak gören aile’nin zamanla inançlarını aşıladıkları kişilerden hatırı sayılır bir mürid kitlesi oluştu. Malikanenin bodrumundaki gizli labirent ağından ulaşılan cehennem kapısının olduğu oda da kapının mühürlü kalması için müridleri ile beraber yüz yıllarca kaçırdıkları bakire kızları şeytana kurban ederek ritüeller yaptılar. Himuroların küçük kızı bir gün ansızın ortadan kaybolunca aile reisi tüm müritleri ve ailesini öldürerek intihar etti. Bölgede yaşayan yerlilerin yaklaşmaya korktuğu bu uğursuz mekan bir süre atıl kaldı. -ben ne araştırdım ne okuyorum-
Reklam
Tarih boyunca gerek tapınma gerekse isteklerin gerçekleşmesi adına yapılan bir çok ezoterik ritüelde bakire kızlar kullanılmıştır. Stonehenge’de çok eski çağlardan günümüze kadar gerçekleştirilmekte olan pagan ritüellerinin en önemlilerinden bir tanesi ekinoks döngüsü için yapılan pagan sabbat ayinleridir. Öncelikle çıplak vücutlarına baldıran otundan hazırlanan özel bir macun süren tarikat üyeleri çırıl çıplak ateş etrafında dönmeye başlar ve bir süre sonra macunun etkisi ile farklı ve halüsilatif bir boyuta geçerler. Bu durum ateş tamamen sönene kadar devam eder. Ateşin sönmesinin ardından tarikat üstadı çemberin içerisine girerek müridleri etrafında dönerken bakire bir kız ile ilişkiye girer. Ritüel güneş doğmadan sonlandırılır. 1969 senesinde Anton Szandor Lavey tarafından kurulan ve şeytana tapınmayı ilk defa bir forma sokan Şeytan Kilisesinde de her ayın 13 ünde yapılan şeytana tapınma ayinlerinde pagan ritüellerinden esinlenerek hazırlanmış olgular bulundurur. Üyeler genellikle hayvan kemiklerinden yapılmış kadehlerle şarap içer ve uyuşturucu kullanırlar.
Truva Savaşına doğru Kral Agamemnon, farkında olmadan Artemis’in kutsal geyiklerinden birini öldürmüş ve tanrıçayı öfkelendirmişti. Artemis de buna karşılık rüzgarları rehin almış ve Agamemnon’un gemilerini suda hareketsiz bırakarak kızı Iphigenia’yı kurban etmesini istemişti. Theseus ve Minotaur hikayesinde de Girit Kralı Minos oğlunun ölümünü telafi ettirmek için Atinalılardan yedi genç kadın ve erkek göndermesini istemiş ve onları yiyeceği labirentine sokmuştu. Seçilenler de Ancient History Enchyclopedia’ya göre genellikle güzel ve bakire olurlardı. “Bakirelerin günah keçisi olarak seçilmeleri miti muhtemelen Miken dönemine kadar gidiyor. Seçilen bu bakireler tanrılara karşı derin bir itaat ve bağlılık göstergesi olarak sunuluyor. Vahşilik ve vicdansızlıkla yapılan bir kıyım olarak değil, bir tür huşu ve saflık göstergesi, tanrılarla anlaşma göstergesi olarak ele alınmalı bu ritüeller.”
Antik zamanlarda Girit adası sakinleri, kendilerini depremlerle tehdit ettiklerini düşündükleri tanrıları hoş tutmak için insanlar kurban ediyorlardı.
167 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.