tüm bulutlar nemli göz önünde duruyor. ama hiç kimsenin Kin ve nefreti, artık böyle deniz olmuyor herkes der kaldır tüm aşk gamını yar ayrılığından ama bizim gibi hiç kimse âşık,ve rezil olmuyor. ey asuman ey asuman senin bulutundan akan yaşlar artık deniz olmuyor yok artık, yok artık senin gamın bizim gamımız gibi hiç olmuyor.
KALİTELİ YAŞAMAK İÇİN... AZALTIN Yediğiniz yemeği, yemeğin tuzunu... Çayın şekerini, kullandığınız eşyaları... Harcadığınız parayı, boşa geçen zamanı... Gözyaşlarınızı, kafaya taktıklarınızı... Kıyafetlerinizi, kuruntularınızı... Bilgisayar başında harcadığınız vakti... Telefonla uğraştığınız süreyi... İnsanlardan beklentilerinizi, televizyon izlemeyi. BIRAKIN Şikayet etmeyi, çekingenliği... Rezil olma korkusunu, mazeret üretmeyi... Başkaları için yaşamayı, yapamam düşüncesini... Olumsuz düşünceleri, olumsuz kelimeleri... Surat asmayı, ön yargıyı... Herkesi eleştirmeyi, herkesi düzeltmeye çalışmayı. ÇOĞALTIN Gülümsemeyi,sevmeyi... Olumlu düşünmeyi, dua etmeyi... Şükretmeyi, ayağınızın toprağa temasını... Renkli giyinmeyi, sizi iyi hissettiren müzikleri. Instagram @siirsokaktadir
Reklam
Hayat insana belli misyonlar yüklüyor ve sen hayatın boyunca aynı şeyleri yaşıyorsun. Bu bazen hep yanlış anlaşılmak, bazen hep arıza olmak. Kimi zaman herkese yüksün, kiminde de fazladan istenmeyen adam. Tatmin edemezsin kimseyi, doymazlar verdiklerinle ve verdiğin her şey az gelir onlara, her şey yetersiz…. İşte o zaman kitaplara sığınmak sana liman oluyor. Soruyorlar sana “niye çok okuyorsun?” diye. Cevap basit aslında; kaçmak için. Hayattan, insanlardan, olaylardan. Ayrı bir dünya yaratıyorsun kendine. Duygularının var olduğu ama anlaşılmak zorunda olmadığın, yanlış yapamadığın, kazık yemediğin, mutlu sonlarla keyifler yaşayabileceğin. Âşık olabiliyorsun mesela ya da korkuyorsun katil gelirken( hem de ölemeden :), e bir dedektif olarak çok da bıçkın bir tavırla yakalıyorsun suçluyu. Ağlıyorsun bir evlat acı çekerken, gülüyorsun şapşal kızlar beceriksizce aşkına rezil olurken. Kısıyorsun hayatın sesini, açıyorsun kitabın kapağını ve o dünya artık senin….. Depresyon yok bu dünya da, bazen manik olsan da genelde hiç depresif olamıyorsun, en fazla sıkılıyorsun o hikâyeden; hoop çeviriyorsun kapağı atıyorsun kenara ve yeni bir hayatı alıyorsun eline, yeni bir umudu. Umut lazım insana en çok, bazen yaşamak için, bazen yaşamını sürdürebilmek için. Yoksa gitmiyor be bu hayat. Zorluyor, hem de çok zorluyor. Mükemmelliğin içinde hiçlik zor geliyor hem de çok zor.
"Birileri beli bükülene kadar çalışıyor, başka birileri de o emeği çalıyorsa, orada hak ve adalet değil; kokuşmuş bir sistemin, rezil temsilcileri vardır! Emine Supçin
Honoré "de" Balzac / Kibar Fahişelerin İhtişam ve Sefaleti
Aşkı sonsuzluğu içinde tanıyanlar, sevginin erdemlerini kabul etmeden hazzına varılamayacağını bilirler.. ... Bu ne bir hesaptı, ne de şiir; tanımlanamaz, sonsuz gücü olan bir duyguydu. Beyazken siyah olacaktı, temizken kirli, soyluyken rezil... Kendi iradesiyle lekesizliği seçmişti, manevi kirliliğe dayanamazdı. Esther Van Gobseck & Lucien de Rubempre Sayfa : 235 CAN YAYINLARI
Hayat zor, hayat adil değil. Herkes nankör, herkes haklı, herkes gafil, herkes mazlum. Pazar alış verişi keyifli, pazar ucuz, ceşit bol, insan çok.... insanlar arasında da Suriyeli en çok. Bu kadar çok olduklarına mı kızarsın, vatanı bırakıp kaçtıklarına mı, onca insanı işlerinden edip yok pahasına çalışıp, hem kendi rezil oluşlarına ve dahi orta direk; asgari ücretliyi aç bırakıp rezil edişlerine mi? Ya da pazar da çürük patates alıp yarı fiyat öderken boyun büküşlerine, zavallı duruşlarına sebep olan kahrolasıcalara mı? Bugün insanlık utanmadıysa da ben utandım :(
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.