EVSİZ KARINCA

EVSİZ KARINCA
@rkaracaoglan
Kitap kurdu olma yolunda ilerleyen bir TIRTIL… Homo, qui pulvis es et in pulverem revertis... «لا تَحْزَنْ إِنَّ اللَّهَ مَعَنَا»
Yol, yakınken değil, uzakken aşılır. Ölüm, gençken daha tanıdıktır. Kocamış bedenimin sayılı günleri, semin olmamış ömrünü kurtarmaya yeter mi, bilmiyorum.
Sayfa 38 - BabaKitabı okudu
Reklam
Hem hiç ölmeyeceklerini düşünüp hem de az zamanları kaldığının farkında olan insanların, o cimri ve telaşlı zaman kullanma bilgisine sahipti. Herşeyi kendilerine kalan zamanla ölçer böyleleri. Belki de onlar için en doğrusu budur. Zamanın dikenli dilini kim doğru çözebilmiş ki?
Sayfa 35 - AzrailKitabı okudu
İnsan ölürken değil yaşarken kimsesiz kalıyor.
Sayfa 33 - AnneKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kadınların çoğunun, yaşlanırken unuttukları şeylerden biridir annelik. Yaşı ilerlemiş kadınlar, çaresizlik sığınmasını, yanlızlık korkusunu, hatıraların gücünü annelik zannetmiyorlarsa eğer, anneliğin geçici olduğunu da bilirler.
Sayfa 32 - AzrailKitabı okudu
Zaten dünyadaki duygular ve görüntüler, kelimelerden daha çoktur. Bu yüzden renkler ve sessizlikler daha çok şey anlatır. Ölüm hepsini bozmak için gelir. Ölümün oyununu çekici kılan sırasızlığıdır.
Sayfa 28 - AzrailKitabı okudu
Reklam
Ölüm Oyunu
Ölümün bir adaleti olduğunu, olması gerektiğini düşünüyorsun. Ölümün bütün oyunu da budur zaten. Varmış gibi görünen kuralları, dilediği zaman kendi bozar. Kuralları hiçbir zaman bilinmeyen bir oyunu, ölümüne oynarsın. Öne sürdüğün hep hayatındır. Hayatının, kendi hayatın olduğunu anladığın büyük imtihan anlarıdır bunlar.
Sayfa 27 - AzrailKitabı okudu
Ölüm
Ben, hiç beklemediği bir anda çıkıp gelmiştim. Kimsenin beni bekleme yaşı yoktur aslında. Ama olduğuna ve o yaşın henüz gelmediğine inanmak isterler. Bense, hep umulmadık zamanlarda çıkar gelirim. İnsanların korkusunu, sevgilerine yeğlerim. Buna, kendimi tanıdıkça değil, onları tanıdıkça karar verdim. Sonuçta, insanlara canı ben vermiyorum, bu yüzden alması daha kolay oluyor
Sayfa 25 - AzrailKitabı okudu
Bir oyundaymışım da, ebe beni unutup gitmiş gibi. Yıllarca oyunun kaldığı yerden devam etmesini bekleyen bir çaresizdim. Sobelemek pahasına ortaya çıkıyordum ve kimseler varlığımı umursamıyordu.
Sayfa 27 - YazarKitabı okudu
Hevesleri, beklentileri, erteledikleri, kursağında kalmış kelimeleri, kaçırılmış bakışları, gizledikleri, bitirilmemiş mektupları, susuşları ve istemsiz veda edişleriyle tamamlanmamış bir cümledir insan.
Sayfa 15 - YazarKitabı okudu
Bil ki ey sevgili ! Ben seni aklımdan hiç çıkarmadım; Ben sadece aklımı çıkardım. Ve böyle bilinsin bütün dünya, Ben aklımı senin ramına değil, Senin uğruna senden çıkardım...
Sayfa 1 - Dücane CündioğluKitabı okudu
Reklam
Meğer ölü hatıralar da ölü ceninler gibi zehir oluyormuş insana, acı çekerek öğrendim.
Sayfa 203 - İshakKitabı okudu
Cennete bahçe demek, cehenneme ateş demek cahiller içinmiş. Hiçbirşey o kadar basit değil. Biz zannediyoruz ki insan ölünce çürümeye başlar. Doğru değil. İnsan doğduğu andan itibaren çürümeye başlıyor. İnsanı çürüten ölüm değil, hayattır.
Sayfa 169 - İshakKitabı okudu
Meğer insanın iştahını asıl kabartan, lezzetli yemekler değil, başka insanların etiymiş. Başkasının eti, kanı dişine değmedikçe gözü doymuyor.
Sayfa 166 - İshakKitabı okudu
Yanlızlık duygusuna ömrü boyunca bir kez yakalanmış birinin bir daha kurtulmasının mümkün olmadığını biliyordu. İnsan yanlızlığa bir defa düşer, orada kalır.
Sayfa 132 - İshakKitabı okudu
Sonunda kavuşma ümidinin olmadığı yol, yanlızlık yarasına merhem olmaz.
Sayfa 132 - İshakKitabı okudu
7,9bin öğeden 7,8bin ile 7,8bin arasındakiler gösteriliyor.