Erasmus, kiliseyi ve bağnazlığı eleştiren bir din adamıdır. Hümanizmin babası olmakla beraber ilerici bir yaşam biçimini ve aklın özgürlüğünü savunur.
Herkes eğlenmekte özgürse, yazarlara niye yasaklansın, diyerek hakikati gülerek söyler.
Öyle ki, Deliliğe Övgü adlı bu kitabında ' Delilik' i ete kemiğe bürünmüş bir yaratık olarak kürsüye çıkarır, tabiri caizse delilik de ağzına geleni söyler insanlığa.
Örneğin, bilgelerin hayatları boyunca mutsuzluğa esir olduklarını, zırcahillerin ise daima sefa sürebileceklerini söyler.
Kadınları kendine benzetir ve özünü asla saklayamayacaklarını hatırlatır.
Kutsal kitabı dileğince yorumlayan dinbilimcilere de iki çift lafı vardır tabi, onları ve onların peşindekileri Platon'un mağara alegorisindeki zincire vurulmuş insanlara benzetir ve gerçekleri görenlere asla inanmayacaklarını aktarır.
Erasmus bu kitabı, Thomes More' a ithaf ettiğini söylüyor ve kimseyi incitmek niyetinde olmadığını, eğlenmek istediğini söylüyor.
Kitapta oldukça fazla bilgi var ve bu da kitabın okunmasını bir nebze zorlaştırıyor.
Bu yüzden bence bir başucu kitabı ve eğlenmek isteyenler ara ara açıp 'Delilik' i okumalılar.
Keyifli okumalar :)