"14. yüzyılın başında Roma hukuku ve Aristoteles’e dayandırılan savunular, Papa VIII. Boniface (1294-1303) ile Fransa Kralı IV. Philip (1285-1314) arasındaki çatışmada önemli rol oynamıştı. Bu çatışma, papalığın uluslararası siyasetteki baskın rolünü hiç olmadığı şekilde sonlandırırken, siyasi iktidar üzerindeki tartışmayı da ateşlemişti.
Papalık savunucuları, laik iktidarın yükselişinin durdurulması çabasında, papalık taleplerini, “geçici ve dünyevi şeylerin, manevi ve dini olan şeylere aşağı olduğu” anlayışını benimseyen kilise hukukuna dayandırmışlardı. Papa Boniface’nin 18 Kasım 1302’de yayınladığı ulusal kiliselerin devlet kontrolüne karşı son savunması olan, dünyevi iktidarın Kilise’nin manevi iktidarına tabi olduğunu bildiren fermanı Unam sanctam’ın hayalet yazarı Romalı Giles, “Kilise İktidarı Üzerine” adlı yapıtını 1301’de yayınlamıştı. Bu, gerçek egemenlik ve dindarlığın biricik topluluğu olarak görülen ruhban sınıfı, siyasi topluluğun üzerine çıkartmıştı:
'Bütün dünyevi şeylerin, Kilise’nin egemenlik ve iktidarı altına yerleştirildiğini, bu bölümde açıklamak isteriz… Üstün papa iktidarı ruhları yönetir. Ruhlar da haklı olarak bedenleri yönetmelidir. Yoksa bedenler, ruha, zihne veya akla itaat etmeyen parçada olduğu gibi, kötü yönetilecektir. Fakat dünyevi şeyler, bedenlerimize hizmet eder. Öyleyse bundan, ruhları yöneten papazlık iktidarının bedenleri ve dünyevi şeyleri de yönettiği çıkar.'"
Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XV, Y. 2011, Sa. 4