''Filmin sonunda izleyicinin karşısına , benim de çok etkilendiğim, şu dizeler çıkıyor: ''O kaybolan yılları hatırladı. Sanki tozlu bir pencereden bakar gibi, geçmiş görebildiği, ama dokunamadığı bir şeydi. Ve gördüğü her şey bulanık ve belirsizdi.''
İşte bu cümlenin, hatırlamanın tanımı olduğunu düşünüyorum. Çünkü kişi geçmişini hatırlasa bile bu hatırlama objektif değildir. Her hatırlama aslında bir unutmadır. Daha açık konuşmam gerekirse, insan geçmişte yaşadığı anları hatırladığında, o an’ın eski formu aslında kırılır, yeniden işlenir ve dönüştürülür. Çünkü geçmişi şimdiki zamanda olduğumuz kişiye göre yorumlar ve algılarız. Bu nedenle her hatırlama geçmişin farklı bir an’ını ya da o geçmişin bizde uyandırdığı başka bir duygu ortaya çıkabilir diye düşünüyorum. Böylece her hatırlama geçmişin yeniden inşasıdır.
Bay Chow ve Bayan Chan gibi bize geçmişi hatırlatacak yerlere gidip, eşyaları görsek bile o geçmişe bir daha sahip olamayız. Şiirde de söylendiği gibi, geçmişi görsek bile ona dokunamayız. Tüm bu nedenlerden dolayı nostaljiyi hatırlama eyleminin en romantik şekli olarak görüyorum. Ve kim bilir, belki de biz de Bayan Chan ve Bay Chow gibi yaşamak istediğimiz zamanları ve olayları tekrar hatırlayarak mutlu olmaya çalışıyoruz çünkü geçmişte yaşadığımız mutluluğa geri dönmek, gelecekte bilmediğimiz mutlulukları aramaktan daha güvende hissettiriyor.''