Birbirimizin içinde öyle erimiştik ki, birlikte ve tek başımıza, el ele, göz göze, her şeyi yapabilir halde uzun, uzun saatler geçiriyorduk, çünkü yalnızdık, ama öylesine mutluyduk ki daha fazlasını arzulamıyorduk. Kimi zaman, bizi etkisi altında bırakan bu sonsuz mutluluk seli, yoğunluğunun gücüyle bize acı veriyordu ve ölmeyi arzuluyorduk; ama birbirimizle, birbirimiz için.