Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
RUH DİYETİ
" Hani derler ya, ölüm anında insanın hayatı bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçer. Herhâlde en acı şey, koca bir hayatın tek nefese sığdığı o dehşetli anda, insanın kendi hayatını utanarak seyretmesidir.” Salih UYAN
424 syf.
8/10 puan verdi
Halid Ziya Uşaklıgil
Romanda ağır bir dil ve olabildiğine uzun cümleler kullanılmıştır. Romanın kendine özgü bir okuma tadı var. Karakterler ince elenip sık dokunulmuş aynı zamanda erkekler ve kadınların ruh tahlilleri yerinde yapılmıştır. İnsanın kendi duygularına mahkum olarak davranışlarını kontrol edememesi, bir hatayı bile bile tekrarlamanın nedenleri ve bu hataların kefaretleri oldukça iyi analiz edilmiştir.Okuması biraz zaman alsada kesinlikle okumaya değer .(BURADAN SONRASI İÇERİĞE DAİR BİLGİ İÇERMEKTEDİR) Mutluluk, huzur, namus ve onur kazanmak zor kaybetmekse oldukça kolaydır. Mutlu olduklarını düşündükleri zamanda insanların üzerlerine bir kaygı çökmektedir. Bu romanda iyi bir hayatının olduğunu düşünen Ömer Behiç başka hayatlara bakarak yeis içinde onlara acır ve onlara nasihatler vererek yol göstermeyi ister. Yakın arkadaşı Bekir Servet’in kadın düşkünlüğü ve eğlence peşinde koşmasını tasnif etmez ve onu kınar. Ama gittikçe sahip olduğu değerleri terk ederek yasak bir aşka tutulur. Bu aşktan en çok zararı eşi Vedide görür.Kendisinin asla yapmaya ihtimal vermediği her şeyi yine kendisini yaparken bulur .Bahsettiği ne kadar değer varsa hepsini çiğnemiştir. Bu sırada Bekir Servet kendisine çeki düzen vermiştir ve evlenmiştir.Ömer Behiç’in huzurlu yuvası derinden sarsılmıştır. Küçük kızı Leyla uzun bir hastalıktan sonra yaşamını yitirmiştir. Ömer Behiç yaptığı hataların diyeti olarak bu ölümün ona ceza olduğunu düşünmüştür.
Kırık Hayatlar
Kırık HayatlarHalid Ziya Uşaklıgil · İnkılap Kitabevi · 20161,610 okunma
Reklam
O halde Müslüman kimselerin mutlaka israftan kaçınması, acıkmadan yememesi, ölçülü yiyip içmesi, paylaşması ve şükretmesi gerekir ki ruh ve beden sıhhate kavuşsun, ahiret hayatı iyiliklerle dolsun.
Hava diyeti
On dokuzuncu asrın ortalarında, Bernard Cavanagh İngiltere'de büyük bir seyirci kitlesi toplamayı başardı. Yedi gün yedi gece boyunca ne bir lokma yiyeceğini ne de bir yudum su içeceğini ilan etti. Hepsi bu kadar olsa iyi, ayrıca beş buçuk yıldır bu mönüyle yaşadığını ekledi. Cavanagh seyircilerden giriş parası almıyor, ama doğrudan doğruya Kutsal Ruh'un ve Azizler azizi Meryem'in eline geçen bağışları kabul ediyordu. Bu heyecan verici gösterisini Londra'dan sonra, sürekli kafeslere kapatılmış halde, sürekli doktor kontrolü ve polis gözetimi altında ve etrafı sürekli heyecanlı kalabalıklarla çevrili olarak, oruç tuta tuta, diğer şehirlerde de sundu. Öldükten sonra cesedi ortadan kayboldu ve hiçbir zaman bulunamadı. Birçok insan Cavanagh' ın kendi kendisini yediğine inandılar. O bir İrlandalıydı ve o yıllarda bunda hiçbir tuhaflık yoktu.
Ruh halinizde sıkıntı varsa doktora değil toprağa koşun.Toprakla dertleşin,kucaklaşın.Üzerinde yatın,ellerinizle toprağı eşeleyin ancak solucanlara dokunmayın!Çünkü solucanlar toprağın can dostudur!
Sayfa 155 - HayykitapKitabı okudu
"İnsanın ruhu tutkularla dolup taşar; insanın ruhu başka bir avam lafını kullanacak olursak, yeter de artar diyebileceğimiz kadar çok tutkularla doludur. Ne var ki doğal günahkârlığı, iyiliğe ve en çetin erdemlere olan ani ve neredeyse paradoksal istidadı kadar büyük olan bu mutsuz ruh, taşkın tutkularının artan kısmını kötülüğün hizmetine sokmasına izin veren çelişkiler açısından zengindir. İnsan ruhu kendini toptan sattığına asla inanmaz. Kendine hayranlığı nedeniyle kendinden daha zeki ve daha güçlü bir ruhla karşı karşıya olduğunu ve “Kötü Ruh”a saçının tek telini bile kaptırdığında çok geçmeden tüm kellesinden olacağını unutur. Görünür doğanın bu görünür efendisi (yani insan) mayalanmış içkilerle cenneti tek bir hamleyle yakalamaya çalışmıştır. Ve bundan dolayı o, gerçek eşyaları ve bahçeleri, tuvale boyanmış ve çerçeveye yerleştirilmiş düzmece sahnelerle değiştiren bir manyağa benzer. Bedensel acısını afyonda dindirmek zorunda kalmış, böylece yoğun ve marazi hazların kaynağını keşfederek, onu yavaş yavaş biricik diyeti ve bir bakıma ruhsal hayatının güneşi haline çevirmiş bir edebiyat adamının münzeviliğinden ve yoğun sarhoşluğundan tutun da; beyinleri mutluluk düşleriyle tutuşmuş halde sokağın çamurunda gülünç bir halde yuvarlanan kurbanların yaşadığı şehrin yoksul mahallelerinin en nahoş sarhoşluğuna varıncaya değin, her türlü suçlu aşırılığın nedeni, bence, sonsuzluk duygusunun bu baştan çıkmışlığıdır!"
Reklam
56 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
KALBİN KIRBACI: YALNIZLIK Buradalar, hep burada olacaklar. Keşke yok olsalar! Çamurun sabrına bağdaş kurup oturdum. Balçık içine çekerken beni, bir kitap okumalıydım. Aklımdaydı oysa her şey, yeniden hatırlamama gerek yoktu. Gerek yoktu yeniden sarsılmaya, yeni bir artçıya! Doymadım. Doymak ölmek demekti biraz, yaşamaya hevesliydim oysa! Herkes
Şimdi Terk Edin Çadırımı
Şimdi Terk Edin ÇadırımıVeysi Erdoğan · Varlık Yayınları · 200835 okunma
Beyin Yaşı
Yaşam tarzımız, alışkanlıklarımız, tükettiklerimiz ve genlerimiz bizlerin sadece dış görüntümüzü değil, zihinsel sağlığımızı da etkileyen faktörler arasında yer alıyor. Vücüdunuz kaç yaşında olursa olsun, bu faktörlere göre belirlenen 'Beyin yaşı', alzheimer gibi hastalıklara yakalanma riskinizi de etkiliyor. İngiliz Sağlık Bakanlığı'nın
741 öğeden 731 ile 740 arasındakiler gösteriliyor.