Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Alper ERKOL

Alper ERKOL
@ruh1adam
Öd Tengri aysar kişioglı kop ölgeli törümiş
Sabitlenmiş gönderi
#uyanışbüyükselçuklu
"Gülü her andığımda yokluğunun da dikeni batar yüreğime..."
Reklam
%15 (38/240)
Atatürk ve Demokratik Türkiye
Atatürk ve Demokratik TürkiyeHalil İnalcık
8.8/10 · 933 okunma
416 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
Dakikalar İçinde Din
Dakikalar İçinde DinMarcus Weeks
7.7/10 · 310 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
304 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Bu kitapta tarihçi; herkesin bildiği ya da bildiğini sandığı konuları objektif bir şekilde, ilmî metot ve yöntemlere dayanarak değerlendirmiş ve okura farklı bakış açısı kazandırmaya çalışmıştır. Tarihe duygusal, ideolojik değil bilimsel yaklaşılması gerektiğinin her sayfada altını kalın kalın çizerek belirtmiştir. Tarihî olguların farazî şekilde değerlendirilip anakronizm yapılmasının yanlış olduğunu, "se/sa" ile tarihin incelenilmeyeceğini defaatle vurgulamıştır. Tarihte gerçekleşen olayların bir anda ortaya çıktığı ve birkaç kişi, yapı, kuruluşun etkin rol oynadığı algısının pek çok kişide mevcut olduğunu, oysa tarihî bir olayın, olgunu gerçekleşmesinin pek çok dinamiğin, parametrenin bir araya gelmesiyle oluştuğunu; öte yandan tarihin sadece askerî ve siyasî bakış açısından değil dönemin coğrafî, kültürel, sosyal kodlarıyla birlikte değerlendirilmesi gerektiğini ifade etmiştir.
Bunu Herkes Bilir
Bunu Herkes BilirEmrah Safa Gürkan · Kronik Kitap · 20203,628 okunma
Reklam
Türkçenin derin sözlerinden biri de ağızlarda yaşamaya devam eden göresi- fiilidir. Bu kelime, birine özlem duymak, onu görmek istemek anlamına gelir. Yazı dilimizde bunun yerine özlemek fiili türetilmiştir. göresi- anlam ve derinlik bakımından özlemek'ten daha uygun bir sözdür. Zira kelimenin kökü gör- fiiline dayanır. ... göresi-, özle-in yerini tutmayacak ve tahtını sarsmayacaktır. O çoktan ölmüş vaziyettedir fakat eskilerden bir ses, hoş bir seda olarak ağızlarımızda hâlâ duyulan tanıdık bir sözdür. Duyunca şaşırmayın; Eski Anadolu'dan, Yunus Emre'den selâm getiren bir sözdür o!
Sayfa 149 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Türkçenin derin sözlerinden biri de darıl- fiilidir. Duygusal milletiz, bununla ilgili başka sözlerimiz de var! küs-, gücen-, kırıl-, incin-, gönül koy- gibi... Bunların her biri bir anlam inceliğine sahip olduğu için gücenmek yerine incinmek, küsmek yerine darılmak kullanamayız. Tabii bunlar, Türkçenin edebî inceliklerine sahip kişilerin kullanımı için söz konusudur. darıl- fiili, dar "geniş olmayan" anlamındaki sıfattan türemiştir. Eski Türkçe şekli tar idi. ... Kelimenin semantik yapısına gelince dar kelimesiyle darıl- arasındaki bağlantıyı irdelemek gerekir. İnsan, birine dağıldığı, gücendiği zaman sıkılır, bunalır; psikolojik olarak kendini dar bir alanda hisseder. İşte bu yüzden insanın o duyguyu yaşadığı andaki psikolojik durumuna en uygun kelime seçilerek ondan yeni bir kavram üretilmiştir.
Sayfa 94 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Alman filozofu Heidegger "dil varlığın evidir" demiştir. Gerçekten de dil, insanın var oluş biçimlerini gösteren, hayatını anlamlandırmasını ve algılamasını sağlayan en önemli araçtır. Biz kendimizi dilde bulur, onunla ifade ederiz, varoluşumuz ona bağlı olduğu için "varlığımızın" "ev"i dilimizdir.
Sayfa 39 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Tarih yazıyla başlar ama dil insanla. Bu yüzden dilin tarihi, insanın tarihidir; kelimelerin kökenleri on binlerce hatta yüz binlerce yıl öncesine dayanır. Dil sürekli devinir, gelişir, değişir; birçok söz zaman içinde ölür, bunların yerini başka sözler alır. Her daim değişen, devinen bu hareketli süreç içinde yeni oluşturulan, türetilen bütün sözler geçmişteki eski ve derin köklere dayanır... Bu bakımdan dilin köklerini, düşüncenin derinliklerinde aramak gerekir. İşte bu arayış yolculuğunda önümüzde açılan çığır, bizi Anadolu yaylalarından Sibirya tundralarına kadar götürdü.
Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Niye Düşünen Türkçe? Çünkü Türkçe, düşünen bir dildir... Bir dilin konuşurlarının düşünüş tarzları, hayat felsefeleri, olaylar karşısında aldıkları tavırlar doğrudan dile yansır. Diğer yandan, dil de insanları şekillendirir, onların düşünüş biçimlerini belirler. Çünkü insan, kelimeleriyle düşünür. Bu yüzden dil ile insan arasında organik bir bağ vardır. Bu bağ, Türkçede daha belirgindir ya da en azından ben öyle düşünüyorum. Nitekim dilim ile düşüncem arasında sıkı bir bağ görüyorum. Düşüncem, dilim sayesinde hayat buluyor, bana yol gösteriyor, beni ben ediyor.
Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Reklam
341 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Yazar; Türk milletinin Türkçedeki sözcükleri felsefî, kültürel, ahlâkî birtakım sosyokültürel değerler ve yaşadıkları coğrafyanın iklimi, tabiatı gibi doğal şart ve özelliklere dayalı bir "düşünme", "anlamlandırma" ve "algılama" süreci sonunda yarattıklarını ifade etmiş ve bu sebepten dolayı eseri "Düşünen Türkçe" olarak isimlendirmiştir. Eser; dilimizde genellikle ağızlarda yaşayan sözcükleri anlam, ses ve biçim olarak irdelemekte, sözcük köklerinin hangi süreçlerden geçip "tanınmaz" hâle geldiğini ve tarihlendirme olarak günümüzden binlerce yıl eskiye gittiğini göstermektedir. Yazar, Türk milletinin ne kadar usta düşünür bir kavim; Türkçenin ise bir o kadar matematiksel, mantıksal ve felsefik temellere dayanan bir dil olduğunu göz önüne koymaktadır.
Ali Akar
Ali Akar
Düşünen Türkçe
Düşünen Türkçe
Düşünen Türkçe
Düşünen TürkçeAli Akar · Ötüken Neşriyat · 2019102 okunma
Alper ERKOL
2024 okuma hedefini ekledi.
2024 OKUMA HEDEFİ
5/30 kitap - %17 tamamlandı
5 kitap okudu
30 kitap
1.813 sayfa
2 inceleme
5 alıntı
10 günde 1 kitap okumalı.
669 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.