Biz de bir yere mıhlanmazdık. Bizleri çekip çeviren hiçbir yasa yok. Bana göre yalnızca bir yasa var: Ben benim. Bu da bir yasa değil, bir sözdür yalnızca. Bir birdir, ama bir hiç de yalnız başına değildir. Kendi yalnızlıklarının merkezinde hızla dönen başka yıldızlar vardır. Bunların arasında da doğrusal yol yoktur, sevgili okuyucu, dolayısıyla, benim sözlerim eğer kulaklarınıza müzik yerine, gözlerinize toz ve dişlerinizin arasına kumtaşı gibi geliyorsa, beni suçlamayın. Ben benim, ama siz de sizsiniz ve bir insan göreliği kuramının acıklı gereksinimini duyuyoruz. Evrenin gereksindiğinden daha çok gereksiniyoruz biz bunu. Yıldızlar birbirlerinin çevrelerinde pek fazla zarara yol açmadan nasıl döneceklerini bilirler. Ama siz ve ben, sevgili okuyucu, insanlığın birliği nedeniyle, ilk elde siz ben, ben de sizden olur olmaz ne diye birbirimizin yakasına sarılıyoruz.
Ama ne duyduğumuz hakkında gerçekten de hiçbir seçeneğimiz yoktur. Özistemimiz safdışı bırakılmıştır. Duyusal merkezlere ses doğrudan, hemen hemen kendiliğinden olarak etkir. Ve kulaktan dışarıya açılacak gücünüz de yoktur. Biz her zaman ve yalnızca alıcıyızdır.
Yaşamı yaşamak ve sonra ölmek. Ölürler, bildiğimiz gibi ve toza,oksijene,azota ve nicelerine dönüşürler. Ama bilmediğimiz şey ve belki de biraz daha çok bilebildiğimiz şey,doğrudan nasıl yaşamın kendisine geçişleridir- yani, doğrudan yaşayana.