Güzel'in çirkini zamanla sevdiğini hepimiz biliyoruz. Ailesi ne düşünürse düşünsün onu seviyormuş; onu çekiciliğini, terbiyesi, sanat bilgisi ve duyarlı kalbi için seviyormuş.
Aslında canavar da bir insanmış, hep de öyleymiş. Hiç çakal/yabandomuzu olmamış. Bu sadece iğrenç bir yanılsamaymış.
Esas sorun, babasını buna ikna etmenin güçlüğüymüş.
Güzel ne zaman kocasıyla birlikte ailesini ziyaret etse, tüccar sadece o çeneyi ve dişleri görüyor, o korkunç hırlamayı duyuyormuş. Güzel'in kocasının ne kadar medeni ve erdemli olduğunun bir önemi yokmuş. Ne kadar nazik olduğunun da.
Baba sadece vahşi bir hayvan görüyormuş ve bu nefretinden asla kurtulamayacakmış.
"Yalnız değilsin,"dedi. Aslında öyleyim. Sorunda bu zaten; hepimiz bedenlerimize ve zihnimize sıkışıp kalmış yalnızlarız. Hayattaki tüm arkadaşlıklarımız yüzeysel ve gelip geçici, diyebilirdim.
Sayfa 272 - düşüncelerinin içinde kaybolmuş FinchKitabı okudu
HERMIA
Lanet etsem de ona, sevgi görüyorum.
HELENA
Dualarım bu sevgiyi benden niye esirgiyor!
HERMIA
Nefretim arttıkça, peşimi hiç bırakmıyor.
HELENA
Sevgim arttıkça, nefreti daha çok artıyor.